Aklım Almıyor

in #hive-1240653 years ago

Herkese selamlar ve güzel günler dilerim.

Bu gönderi benim için iki sebepten ötürü önemli çünkü; hem bu topluluktaki ilk gönderim hem de sadece anadilimde yazdığım ilk gönderi. Gönül isterdi bu gönderide güzel ve hoş şeylerden bahsedeyim lakin bu gönderimin konusu mimari bir felaketle ilgili: İstanbul Karaköy'deki Fransız Geçidi.

Malesef ki millet olarak tarihimize sahip çıkıyor gibi görünsek de, mesele kent tarihi ve kent kültürü olunca bu durumu pek umursamıyoruz hatta işin içine para girince bazı kültürel varlıkları adeta talan ediyoruz. Fransız Geçidi bunun en önemli örneklerinden biri.

1860 yılında yapılan Fransız Geçidi, uzun yıllardır gelen Fransız gemilerinin tüccarlarla buluştuğu önemli bir ticaret merkeziydi. Ama 1994'de yapılan restorasyonla fevkalade çirkinlikte bir camla kaplı üç tane büro katı ekleniyor ve şimdiki tuhaf ve ucube halini alıyor. İşin komiği bunu yapan mimar portfolyösünde bunu koyup kıvanç kaynağı olarak sitesinde sunmuş, rezilliğin daniskası :(

Ben, bu restorasyon projesinin mimarı, denetleyeni, imza atanı, onay vereni hatta şantiyesinde çalışan işçisi olsaydım yaptığım şeye bakıp utanırdım.

Bilmem siz bu yapı hakkında ne düşünürsünüz?

(Fotoğraflar bana aittir. SonyA7S makinem ve Samyang 24mm f/2.8 lens ile çektim)

dsc02415.jpg

dsc02417.jpg

dsc02418.jpg

dsc02420.jpg

Sort:  

Çok kötü olmuş ve çok üzücü. Bugüne kadar hiç boyle birsey görmemiştim. İnternetten ülke videoları izlerken orta çağdan kalma gibi görünen kent merkezlerine ozenirken bu hic olmadı 🙄

malesef öyle, özellikle kentin tarihi yerlerinde yürürken keyif almak varken, insan bunları görüp üzülüyor :(

Eskinin üzerine yeniler inşa edilir, bir zorunluluk halinde bunu kabul ediyorum. Bari uygun, benzer bir şekilde olsaydı. Olmaz zorunda da değil. Tarihi yapıları bozmak neden?