Hello my dear Hive friends, although it is winter these days, the air temperature is increasing. In fact, although I love hot weather and I have the opportunity to go out, I think that every season is unique and I would like to see snow in late December, not such hot weather. Some days, when there is a name on the European side, as soon as I get off duty, I go across the street and get my work done. On this day, I took the opportunity to take advantage of the sunny weather and set out to get my work done. I often use the ferry when going from the European side to the Anatolian side. It is very rare that I use the subway, Marmaray or minibus. I actually extend my departure time with the ferry, but traveling on the ferry gives me peace, happiness and pleasure. There is a sweet uncle that I buy bagels all the time, I like his bagels, I buy them from him before I get on the ferry. I don't always take my glass with me. I go to the cafeteria of the ferry and fill my glass with tea, then I go to the upper floor of the ferry and travel there.
Merhabalar sevgili Hive dostlarım, bugünlerde kış ayı olmasına rağmen hava sıcaklığında artış gösteriyor. Aslında ben her ne kadar sıcak havaları sevsem de ve dışarı çıkmayı fırsat bilsemde, her mevsimin kendine has olduğunu düşünüyorum ve Aralık ayının sonlarında böyle sıcak hava değil kar görmeyi isterdim. Bazı günler Avrupa yakasında isim olduğunda nöbetten çıkar çıkmaz uyumadan karşıya geçer işimi hallederim. Bu günde havanın güneşli olmasını fırsat bilerek işimi halletmek üzere yola çıktım. Ben Avrupa Yakası'ndan, Anadolu Yakası'na geçerken çoğu zaman vapur kullanırım. Çok çok nadirdir metro, Marmaray ya da dolmuş kullandığım. Vapurla aslında gidiş saatimi uzatmış oluyorum fakat vapurda yolculuk yapmak bana huzur, mutluluk, keyif veriyor. Sürekli simit aldığım tatlı bir amca var, onun simitleri hoşuma gidiyor, vapura binmeden ondan simit alıyorum. Kendi bardağımı da çoğu zaman yanımdan ayırmıyorum. Vapurun kafeteryasına gidip bardağıma çay doldurtuyorum ardından vapurun üst katına çıkıp yolculuğu orada yapıyorum.
I like watching the seagulls, the sea, the bridge and the ferries passing by, even if it's cold, I put on my coat and put on my headphones when I use the ferry. While drinking my hot tea in my glass, I also eat a bagel and enjoy the moment. If the ferry takes 1 hour, I think I can do it for 1 hour without getting tired. This moment soothes my soul and fills me with peace. As I look around, I realize that I am not the only one doing this. People travel by watching the sea without listening to the heat or cold, in order to immerse themselves in their thoughts or to get rid of distraction, to rest their head. Some try to take pictures against the bridge view on the ferry. Enjoying this beautiful city. As I watch these, I get lost in thought. And every time I get on the ferry, I have this word in my mind. "You are a very beautiful city, Istanbul" . I say hello to those who like to have fun on the ferry like me and see you in my next post. Stay well 🌸❤️
Martıları, denizi, köprüyü, yan taraftan geçen vapurları izlemek çok hoşuma gidiyor hava soğuk olsa bile vapur kullandığımda montumu giyip kulaklığımı takıyorum. Bir yandan bardağımda sıcak çayımı içerken bir yandan simit yiyorum ve o anın tadını çıkarıyorum. Vapur 1 saat sürse, 1 saat usanmadan bunu yapabilirim sanırım. Bu an benim ruhumu dinlendiriyor, içimi huzurla dolduruyor. Etrafımı incelerken sadece bunu ben yapmadığımı farkediyorum. İnsanlar düşüncelere dalmak için ya da dalgınlıktan kurtulmak için, kafa dinlemek için sıcak soğuk dinlemeden denizi izleyerek yolculuk yapıyor. Kimisi vapurda köprü manzarasına karşı fotoğraf çekmek için uğraşıyor. Bu güzel şehrin tadını çıkarıyor. Bunları izlerken bir yandan da düşüncelere dalıyorum. Ve her vapura bindiğimde içimden şu sözü geçiriyorum. " Çok güzel şehirsin be İstanbul" . Benim gibi vapurda böyle keyif yapmayı sevenlere selamlar diyorum ve bir sonraki postumda görüşmek üzere diyorum. Sağlıcakla kalın 🌸❤️