Hellooooo! Today I will share with you my walk in Eminönü, a historical place and the wonderful views I took. If you have a chance to come to Istanbul, you should definitely watch the sunset here. It's been a while since I visited this place and took these photos, but now I have the opportunity to share them with you.
On your way to Eminönü you have to cross the Galata bridge and it is really, really crowded. Are we surprised? No, because this is Istanbul. If you look to the right of the photo, there was a painter on the street drawing pictures of people and then probably selling them for some money. I say painter because his drawings are quite successful.
When crossing the street in Istanbul, especially in places like this, you have to check your surroundings. Rarely people get distracted and try to cross at a red light, which results in traffic accidents.
Before crossing the bridge, I wanted to take a look at the view from here. Just after sunset, this place really looks completely different. The view may not be the best because there are fishermen at the bottom of the photo, don't worry I will show you a better one.
Here is the view from the beginning of the bridge. I know there are always things on the bottom left that shouldn't be visible, but I can't risk my phone. I'm not afraid of dropping my phone myself, but in such a crowded place you might get hit by someone passing behind you and drop your phone. I couldn't risk that and I wouldn't recommend it to you. Of course, if you have a camera hanging around your neck or an attachment for your phone, you can take better pictures.
Of course, I was not the only one trying to take photos on the bridge, there were those who came with their boyfriends and wanted to immortalize this moment, those who tried to capture the view alone and those who showed the surroundings while video chatting with people.
I love these two photos, especially the first one where I didn't realize I was holding a boat on a fishing rod. Of course I don't think it was a strong enough fishing rod to pull it out of the water haha.
I don't know how many hours people who fish wait here or if it's worth it. I asked the smoker in the photo about it and he said he wasn't so lucky today but normally he catches 5-6 kilos of fish from morning to night. I guess some to eat and some to sell. To be honest it's not my kind of activity because it's mostly luck and you can wait for a whole day and not get any reward. I'm not very patient about these things. And I can't do it in such a crowded place, there is so much noise.
Here are the best photos I took that day. The color of the sky really took me back, I felt like I was a kid again, like I was still playing ball and it was time to go home. Such landscapes always give me peace and remind me of my childhood. Do you feel the same way? Is this scarlet glow only giving me this feeling?
Look at the crowd on the shore. Thousands of people travel by ferry every day, I can't imagine the traffic in Istanbul if it wasn't for this. It's too frustrating even now.
There is a huge mosque on the Eminönü side. It's called Yeni Cami and I've seen posts about it on Hive. I'll visit it one day, but I'll have a look at the bazaar before it gets too late.
When you cross the Galata bridge, the crowds of Eminönü and the smell of fish surround you. The scenes of a TV series I like very much were shot here. When I got a little closer to the fish restaurants, I thought of that scene. You can also see peddlers selling chestnuts and corn on the street.
It's time to enter another crowded place. The Spice Bazaar is one of the most important bazaars in Istanbul. I've visited such places before, but here the smell of spices is more intense. Maybe that's why it's called Spice Bazaar 😂
I don't know how people shop in this crowded place, I just go in to have a look around and only when I see a nice souvenir, I buy it for my family or my lover. But I must say the architecture is very beautiful, I would like to explore this place in depth in a less crowded moment.
Finally, we found a place to eat and I'll share a photo I took from the window so you can watch the hustle and bustle of the bazaar from a distance. It is fun to watch how people negotiate 😂.
Thanks for reading, I hope you enjoyed it. Don't forget to share your thoughts with me in the comments. I wish I could have traveled more when the weather was a bit warmer, Istanbul is freezing right now!
TR
Selamlar! Bugün sizlerle tarihi bir yer olan Eminönü'nde yaptığım yürüyüşü ve çektiğim harika manzaraları paylaşacağım. Eğer İstanbul'a gelme şansınız olursa gün batımını mutlaka burada izlemelisiniz. Burayı ziyaret edeli ve bu fotoğrafları çekeli epey oldu ama şimdi sizlerle paylaşma fırsatını ancak şimdi bulabiliyorum.
Eminönü'ne giderken Galata köprüsünden geçmeniz gerekiyor ve burası gerçekten ama gerçekten aşırı kalabalık bir yer. Şaşırdık mı? Hayır, çünkü burası İstanbul. Fotoğrafın sağına bakarsanız caddede insanların resimlerini çizen ve muhtemelen sonra onlara bir miktar para karşılığında satan bir ressam vardı. Ressam diyorum çünkü çizimleri oldukça başarılı sayılır.
İstanbul'da özellikle böyle yerlerde karşıdan karşıya geçerken etrafı iyi kontrol etmelisiniz. Nadiren de olsa insanların dalgınlığına gelebiliyor ve kırmızı ışıkta karşıya geçmeye çalışabiliyorlar, bu da trafik kazalarıyla sonuçlanıyor.
Köprüden karşıya geçmeden önce şuradan manzaraya bir bakmak istedim. Gün battıktan hemen sonra burası gerçekten bambaşka görünüyor. Fotoğrafın alt kısmında balıkçıların araları olduğu için manzara en iyi şekilde görünmüyor olabilir, merak etmeyin daha iyisini göstereceğim.
İşte köprünün başlangıcından manzara böyle görünüyor. Biliyorum her seferinde sol altta görünmemesi gereken şeyler görünüyor ama telefonumu da riske atamam. Telefonumu kendim düşürmekten korkmuyorum ama bu kadar kalabalık bir yerde arkanızdan geçen birisi size çarpabilir ve telefonunuzu düşürebilirsiniz. Bunu riske edemezdim, size de tavsiye etmem. Tabi ki eğer boynunuza asılı bir fotoğraf kameranız ya da telefon için bir aparatınız varsa daha güzellerini çekebilirsiniz.
Köprüde fotoğraf çekmeye çalışan tek kişi ben değildim tabi ki, sevgilisiyle gelip bu anı ölümsüzleştirmek isteyenler vardı, tek başına manzarayı yakalamaya çalışanlar ve insanlarla görüntülü konuşurken etrafı gösterenler vardı.
Bu iki fotoğrafa bayıldım, özellikle ilk fotoğrafta fark etmeden olta bir tekneyi tutuyormuş gibi çekmişim. Onu sudan çekebilecek kadar güçlü bir olta olduğunu zannetmiyorum tabi ki haha.
Balık tutan insanlar burada kaç saat bekliyor ya da buna değiyor mu bilmiyorum. Fotoğrafta gördüğünüz sigara içen adama bunu sordum ve bugün o kadar şanslı olmadığını ama normalde sabahtan akşama 5-6 kilo balık tuttuğunu söyledi. Sanırım bazıları yemek bazıları da satmak için. Dürüst olmak gerekirse hiç benlik bir aktivite değil çünkü çoğunlukla şans ve bir gün boyunca bekleyip hiç karşılığını alamadığınız da olabilir. Bu konularda çok sabırlı değilim. Üstelik bu kadar kalabalık bir yerde bunu hiç yapamam, o kadar çok gürültü var ki...
İşte o gün çektiğim en güzel fotoğraflar. Gerçekten gökyüzünün rengi beni geçmişe götürdü, sanki tekrar bir çocukmuş gibi hissettim, sanki hala top oynuyormuşum ve eve dönme saati gelmiş gibi hissettiriyor. Böyle manzaralar, bana hep huzur verir ve çocukluğumu hatırlatır. Sizde de aynısı oluyor mu? Bu kızıllık sadece bana mı bu hissi veriyor?
Kıyıdaki kalabalığa bakın. Her gün binlerce kişi vapurla yolculuk yapıyor, eğer bu olmasaydı İstanbul trafiğini hayal bile edemiyorum. Şimdi bile fazla sinir bozucu.
Eminönü tarafında devasa bir cami var. Adı Yeni Cami ve Hive'da daha önce burası hakkında yazılmış gönderiler gördüm. Ben de bir gün ziyaret edeceğim ama saat çok geç olmadan önce çarşıya bir bakacağım.
Galata köprüsünden karşıya geçince Eminönü kalabalığı ve balık kokusu etrafınızı sarıyor. Burada çok sevdiğim bir dizinin sahneleri de çekildi. Balık restoranlarına biraz yaklaşınca aklıma o sahne geldi. Caddede kestane ve mısır satan seyyar satıcıları da görebilirsiniz.
Bir başka kalabalık yere girmenin zamanı geldi. Mısır Çarşısı, İstanbul'un önemli çarşılarından bir tanesi. Daha önce de bu tarz yerleri gezmiştim ama burada daha yoğun bir baharat kokusu burnuma geliyor. Belki de adı bu yüzden Mısır Çarşısıdır 😂
Bu kalabalıkta insanlar nasıl alışveriş yapıyor bilmiyorum ben sadece etrafa göz atmak için giriyorum ve yalnızca güzel bir hediyelik eşya gördüğüm zaman, aileme ya da sevgilime hediye etmek için alıyorum. Ama mimarinin çok güzel olduğunu söylemeliyim, burayı daha az kalabalık bir anında derinlemesine incelemek isterim.
Son olarak yemek yemek için bir yer bulduk ve oranın penceresinden çektiğim fotoğrafı paylaşacağım. Böylece çarşının hengamesini uzaktan izleyebiliyorsunuz. İnsanların nasıl pazarlık yaptığını izlemek keyifli oluyor 😂.
Okuduğunuz için teşekkürler, umarım beğenmişsinizdir. Düşüncelerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın. Havalar biraz daha sıcakken keşke daha çok gezebilseydim, şu an İstanbul donuyor!