It's a good day to talk soccer after a long break, huh? Just when Galatasaray drew in the Europa League in a game they should have won. This will be a post with some criticism and some praise.
Today Galatasaray played Dynamo Kiev in the Uefa Europa League. The opposition is normally a very tough team, a team that always gave problems to Turkish teams before the war in Ukraine, but today they have 1 point in 7 games in the Uefa Europa league and have scored only 4 goals. The funny thing is that they got this 1 point from Galatasaray and scored 3 goals against Galatasaray. When your favorite team loses points to a worse team and it's an important match, it really pisses you off. So why do we always lose points in games like this?
Because soccer players underestimate simple games. Under normal circumstances Galatasaray should have won this game in a different way. A result like 5-1 wouldn't have been surprising, but the game didn't show that at all. Dynamo Kiev clearly played better football than Galatasaray and that's what frustrates me the most. How can a team that scored only 1 goal in 6 games in the Europa League score 3 goals against you? And you are competing for the top eight. This is unacceptable. In games like the Tottenham game, the team that chases every ball and plays with ambition was dead in this game. The players stopped running because they thought a ball had gone out of play and we conceded a goal, this is something that should not happen. Of course the goalkeeper has a big part to play in this. Muslera is one of the most important legends of this team. Maybe the best goalkeeper in our history, but there is almost no game this season where he hasn't conceded a goal. Goalkeepers can concede goals because of the defense, but if every shot on goal is a goal, then there is a problem with the goalkeeper.
On the other hand, I was also aware of the fact that Galatasaray has been in a serious slump for the last few games and especially in the absence of Gabriel Sara, there is neither enough productivity nor enough toughness in the midfield. When you don't have these two things at the same time, it is very difficult to win a match. We saw once again how important Sara is. I hope he gets over his injury as soon as possible and comes back to the team. Another reason for this decline could be the intense match schedule. The players play so many games and it is almost impossible to concentrate on every match. Still, in this kind of matches, the opposing team should not be given the chance to come back after a 3-1 lead. This is not the first time this has happened to Galatasaray. It has happened in many games. At least I know this, usually after such games the team wakes up and recovers. They start to perform better. We will see together what will happen.
Let's also accept the fact that Galatasaray got me very used to success. They haven't lost any of their games in the league and Europa League. No matter how easy opponents they played against, in the end they also played very difficult games. Tottenham, Fenerbahce, Besiktas, Trabzonspor, I wonder if I am too critical of a team that has managed to win all these games because of the rare draws. I am on the side of common sense, I see much harsher criticism on social media and some of it surprises me. I think that some players in particular are being targeted unnecessarily. A player can have a bad performance in a match, it's natural. If he performs 10 games badly and he is still playing, it is not his problem, it is the problem of the coach or the depth of the squad.
Despite everything, I believe in my team and I think that this year we can reach the semifinals of the Europa League with the luck of the draw and we will finish the league as champions. The coach and the players say after every game that they believe in this, believing is half the success.
Thanks for reading, I hope you liked it. Do you follow soccer these days? If so, you can write which team you support in the comments. Take care of yourselves. See you in the next post!
TR
Uzun bir aradan sonra futbol konuşmak için güzel bir gün ha? Tam da Galatasaray Avrupa Liginde kazanması gereken bir maçta berabere kalmışken. Bu biraz eleştiri biraz da övgü içeren bir gönderi olacak.
Bugün Galatasaray'ın Uefa Avrupa Liginde Dinamo Kiev ile maçı vardı. Rakip takım normalde çok dişlidir, Ukrayna'da savaş olmadan önce Türk takımlarına her zaman problem çıkaran bir takım ancak bugün baktığınızda Uefa Avrupa liginde 7 maçta 1 puanı olan ve sadece 4 gol atmış bir takım. Komik olan taraf ise bu 1 puanı Galatasaray'dan aldı ve Galatasaray'a tam 3 gol attı. Tuttuğunuz takım kendinden daha kötü bir takıma puan kaybettiğinde üstelik bu önemli bir maç olduğunda insan gerçekten sinirleniyor. Peki neden hep böyle maçlarda puan kaybediyoruz?
Çünkü basit maçları futbolcular çok küçümsüyor. Normal şartlar altında bu maçı Galatasarayın farklı bir şekilde kazanması gerekirdi. 5-1 gibi bir sonuç şaşırtıcı olmazdı ama oynanan oyun hiç onu göstermedi. Dinamo Kiev açıkça Galatasaray'dan daha iyi futbol oynadı ve beni daha çok sinirlendiren şey de bu. Avrupa liginde 6 maçta sadece 1 gol atabilen bir takım nasıl sana 3 gol atabiliyor? Üstelik sen ilk sekiz için yarışıyorsun. Bu kabul edilemez bir durum. Tottenham maçı gibi maçlarda bütün topların peşinde koşan ve hırslı oynayan takım bu maç adeta ölü gibiydi. Bir topun taca çıktığını düşündüğü için futbolcular koşmayı bıraktı ve gol yedik, bu olmaması gereken bir durum. Elbette kalecinin de bu konuda büyük payı var. Muslera bu takımın en önemli efsanelerinden biri. Belki de tarihimizin en iyi kalecisi ama bu sezon neredeyse gol yemediği hiçbir maç yok. Savunmadan kaynaklı olarak kaleciler gol yiyebilir ama kaleye gelen her şut gol oluyorsa o zaman kalecide de bir sorun vardır.
Bir yandan şunun da farkındaydım, Galatasaray son birkaç maçtır ciddi düşüşte ve özellikle Gabriel Sara'nın yokluğunda orta sahada ne yeterince üretkenlik var ne de yeterince sertlik. Bu ikisi aynı anda olmadığı zaman bir maçı kazanmanız çok zordur. Sara'nın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Umarım sakatlığını bir an önce atlatır ve takıma geri döner. Bu düşüşün bir başka sebebi de yoğun maç temposu olabilir. Futbolcular çok fazla maç oynuyor ve her maça konsantre olmak neredeyse imkansız. Yine de bu tarz maçlarda 3-1 öne geçtikten sonra rakip takıma geri dönme şansı verilmemeli. Bu Galatasaray'ın başına ilk defa gelmiyor. Birçok maçta bu yaşandı. En azından şunu biliyorum, genelde böyle maçlardan sonra takım silkelenir ve kendine gelir. Daha iyi performans göstermeye başlarlar. Neler olacağını birlikte göreceğiz.
Şu gerçeği de kabul edelim ki Galatasaray beni başarıya çok alıştırdı. Ligde ve Avrupa Liginde oynadığı maçların hiçbirini kaybetmedi. Ne kadar kolay rakiplere karşı oynamış olursa olsun sonuçta çok zor maçlar da oynadı. Tottenham, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor bütün bu maçları kazanmayı başarmış bir takımı nadiren aldığı beraberliklerden dolayı çok mu eleştiriyorum acaba? Ben nispeten sağduyulu bir taraftayım, sosyal medyada çok daha sert eleştiriler görüyorum ve bazıları beni şaşırtıyor. Özellikle bazı futbolcuların gereksiz yere hedef tahtasına konduğunu düşünüyorum. Bir futbolcu bir maç kötü performans sergileyebilir, bu doğal. 10 maç kötü performans sergiliyorsa ve hala oynuyorsa bu onun değil hocanın ya da kadro derinliğinin problemidir.
Her şeye rağmen takımıma güveniyorum ve bu yıl için hem Avrupa Liginde kura şansıyla yarı finale kadar yükselebileceğimizi hem de ligi şampiyon olarak tamamlayacağımızı düşünüyorum. Teknik direktör ve futbolcular her maçtan sonra buna inandıklarını söylüyorlar, inanmak başarmanın yarısıdır.
Okuduğunuz için teşekkürler, umarım beğenmişsinizdir. Siz bu aralar futbolu takip ediyor musunuz? Ediyorsanız hangi takımı desteklediğinizi yorumlarda yazabilirsiniz. Kendinize iyi bakın. Bir sonraki gönderide görüşmek üzere!
