Rüyama girmek için bekleyen kelebeklerin anten boyları ile boy ölçüşemeyeceğimi bildiğimden, uykuya kavuşmadan hemen önce Uzay-Zaman’ın tüm koordinatlarını çizivermiştim kafamda.
Uyandığımda kaostan kurtarabilecektim tüm kâinatı ve kelebekleri.
Fakat nereden bilebilirdim kelebeklerin rüyamdan kaçacaklarını?
Rüyalarımdan kaçan kelebekleri yakalamak için uzay-zamanda kendi kütlemin oluşturduğu bükülmeyi tersine çevirmem gerektiğini, yine rüyalarımda gördüğüm ak sakallı çocuklar söylemişlerdi.
Bunu nasıl başarabileceğime dair ise hiçbir ipucu bırakmadıkları yetmezmiş gibi, zamanı da aleyhime kışkırtmış olmalılardı ki; haince geçip gidiyordu aynaların içinden.
Zamana karşı eyleme geçecek motivasyonu bulamadım kendimde.
Gerçek dünyaya kaçan her kelebeğin kendi bacağından asılmayı hak etmesine saygı göstermeyi bahane seçmiştim.
Tüm yenilmişler adına
Bilemedim her yenilişimizde kelebeklerin etkilerinin olacağını.
Bilseydim
Bilseydim eğer.
Kenarda köşede zor günler için biriktirdiğim bir miktar motivasyonu yüklenirdim zamana karşı
Ama biliyorum ki yenilgiye başka bir yoldan ulaşmaktan başka bir anlama gelmeyecekti
Yine yakalayamayacaktım kelebekleri
Bir kelebek etkisi ve bir kelebek etkisi daha
Birbirleri üzerine binerek geliyorlarsa
O artık iki kelebek etkisinden çok fazladır hüznünü gezdirdim içimde.
Yazdım bir kâğıda ben bunu
Aslında
Ben bunu birkaç kâğıda yazdım birkaç defa
Birkaç defa mektup attım kendime
Birkaç elim oldu, birkaçına yazdım ellerimin
Birbiri üzerine binen her kelebek etkisi, logaritmik artış ile yol alırlar diye
Ve yazdığım her yerden birkaç defa okudum kendi kendime hayretler içerisinde.
Hayretlerdi beni yoran
Ve belki kelebekleri korkutan
Doktorlardan birkaçları çok sefer söylemişti
Ya da birkaç sefer
Bırak şu hayretleri diye
En azından birkaçını bırak önce
Bırakamamıştım inatlaşırcasına
Ve ummadığım ama kaçınılmaz son gibi
İçimdeki tüm enerjiyi tüketmişti bu hayretler
Sönümlenmiş enerjimden kalan boşluğu değerlendirenler vardı
En fırsatçı; kendi kütle çekimim var-dı mesela
Etkisiyle kendi içime doğru çökmeye başladığım
Bir yıldızın hazin sonuna hazır olma gerekliliği ile hızlıca bir yalnızlık hissi büyüttüm avuçlarımda.
Yalnızlıktan bihaber olanların bile yalnızlığını içinde taşıyan tümden bir yalnızlık
Rakı bardaklarında
Kahve fallarında
Hissikablelvukularda
Bir kulaklıktan çıkan ses dalgalarında gizlenen bütün yalnızlıkları topladım
Kimseler görmesin, kimseler duymasın diye
Tek elden biriktirip gizlemek istedim
Benimle ilgili değildi yalnızlık
Ait olana iade edilmeli diye düşündüm sadece
Sessiz ve siyah bir gece
Mahsus olduğuna gider belki diye
Gizlice göklere yükledim o koca yalnızlığı
Göklerde feryad ü figan
Kaçan kaçana
Hele ki o yıldızlar
Sığındılar kütle çekimime
Üşüştüler kalbime
Yani
Gökten kaçan yıldızlar oldu kalbime doğru
Daha da anlatamam
Nasıl anlatılabilir ki bir yıldızın bir kalbe doğru kaçıyor olması
Hem o kadar yıldız sıkıştırmaz mı
Soru işareti
Sıkıştırdılar
Ünlem
Ve sıkıştığı yerden
Başladı gök çatlamaya
Ki
Bunu hiç anlatamam çünkü çatlaktan sızanlar var
Işıl ışıl
Her renkten fosforlu periler
Milyonlarca iniyorlar yeryüzüne
Birhan Keskin yankılanıyor kulaklarımda
Gaseyan!
Elma dememi isteseydi derdim halbuki
Ama 3 defa üst üste Gaseyan!
Derin bir kuyuda uyanıyorum
Üzerime yapışmış fosforlu minik periler
Gökyüzünde ise kelebekler
Çatlağı bulmuşlar gidiyorlar
Gidip de kaçmak üzere
Başka rüyalara sızıyorlar
Kelebeklerin de suçu yok aslında
Üşüşecek bir kütle çekimi sıcaklığı aramaktalar
Benimki sıcak değil
Kaçıyorlar haliyle
Ben de tüm perileri yakıyorum
Yakıyorum perileri
Her şeye vakıf olmuş gibi yapıyorum ve haykırıyorum
Denizde ve Karada
Hatta Havada
Uzayda
Ve Zamanda
Yanık Peri kokusunda
Bütün bükülmelerde Ben varım
Story & Image Copyright: OTahirZGN - 21.05.2021