English
Türkçe bölüm için lütfen buraya tıklayın.
Hello, everyone!!!
I hope you are well or are trying to be well. I'm a little tired because I went to the hospital today. I wanted to write this writing slowly and a little lazily when it was time to rest. Of course, a dark academia playlist is playing in my headphones. I also have coffee. Nothing more comfortable than me, right? Let's get started.
I haven't mentioned Hollow Knight in a while because I haven't had a chance to play it recently, but I checked my archive and found some stuff. We still haven't reached where I left off last time.
In my last blog you can find it here, I reached Herrah The Beast. According to Nabi, reaching Herrah first is not a very common situation. I don't know if this makes me happy or sad, but I don't care as long as it doesn't affect the story.
After Herrah, while walking around a bit, I came across something very sad for me, but before that, there were exploding bugs that I had to finish off.
This big man I had destroyed so many times, both for Geo and for Souls, was no longer the same. Collapsed, destroyed, there was no more insect trying to kill me with its huge stick.
I tried to feel for a reaction, I tried to hit it, but all I could touch was one of the pus. Nothing else happened...
Then something interesting happened. While I was wondering what was the cause of the pus, I noticed a strange orange smoke. It was travelling in almost the same direction, although in some rooms it varied. In my case, upwards.
Eventually I found my way to The Temple of The Black Egg, which turned out to be the place where that strange orange smoke was travelling. Honestly, I wasn't surprised, I was suspicious, because if I went upwards on the map, there seemed to be nowhere else to go.
I tried to search here for a while and couldn't find anything. I hit left and right, I ran, I must have done something like 40 somersaults, but there was nothing.
After leaving here, I went to City of Tears, which is one of my favourites at the moment, yes still 😁, and I'm glad I did, because strangely by chance, I found a road on the far right of the map where I went under the water.
Of course, this place was full of its own surprises... Things kept exploding. I don't like those little bird things. I don't know how to make them disappear before they explode. I guess there's no such thing.
As you may remember, a Grub attacked me once, nearly killed me. I can't trust Grubs since then. Better to be prepared than sorry, right?
Along the way, I came across a brand new map, Kingdom's Edge.
There are huge flying insects that don't attack you and it seems like it's snowing all the time, but Nabi gave me a little spoiler and told me that it's not actually snow. I mean, I realised it wasn't snow either, but I thought it might be the leaves of some kind of tree like Whispering Roots.
When I went a little bit to the right and up, I came across some strange things. These will be the subject of another article, but for now we will go to the top left with you. Here I also met Cornifer and bought the map. It was easier than I thought. I guess I should have found this part before, at least the fact that it was so easy made me think of that.
Here I met Nailmaster Oro, who I understand are 3 brothers and the main fight is between Oro and Mato. Although I'm curious about the name of the third brother, I'm not going to investigate. Here, Oro trained me in exchange for some classic Geo and I gained a skill that I can't use/forget again.
A little further away from Nailmaster Oro, I came to this practice place with Nabi's guidance. It was quite fun. It was good to practice with something that doesn't die when you hit it and doesn't attack you.
I'm done for the day. I guess it's always good to learn a new skill. After all, every minute I play brings me a little closer to the end, for better or worse. I'm also really curious about the other brother. I hope to meet him soon. Oh, and the source of what I think is this leaf.
Anyway. I'll see you later. Take care of yourself, stay with health and love and please remember that;
You are the only one of you.
Herkese merhabaa!!
Umarım iyisinizdir ya da iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Bugün hastaneye gidip geldiğimden dolayı ben biraz yorgunum. Dinlenme zamanım gelmişken yavaş bir şekilde ve biraz da tembelce bu yazıyı yazmak istedim. Tabii kulaklığımda bir dark academia playlisti de çalışıyor. Kahvem de var. Benden daha rahatı olamaz değil mi? Hadi başlayalım.
Bir süredir sizinle Hollow Knight hakkında konuşmuyordum çünkü bir süredir oynamay şansı da bulamıyordum fakat arşivimi bir kontrol edince bir şeyler buldum. Hâlâ en son kaldığım yere ulaşabilmiş değiliz.
Geçtiğimiz yazımda ki burada bulabilirsiniz, Herrah The Beast'e ulaşmıştım. Nabi'nin dediğine göre ise Herrah'ya ilk ulaşmak çok karşılanan bir durum değilmiş. Bu beni sevindirse mi üzse mi bilemedim ama hikâyeyi etkilemediği sürece umrumda değil açıkçası.
Herrah'tan sonra etrafta biraz dolaşırken çok benim için üzücü bir şey ile karşılaştım ama bundan önce işlerini bitirmem gereken patlayan böcekler vardı.
Defalarca kere, hem Geo için hem de Souls için, yok ettiğim bu koca adam artık eskisi gibi değildi. Çökmüş, yok olmuş, artık peşimde beni kocaman sopası ile öldürmeye çalışan böcek yoktu.
Belki bir tepki verebilir diye yokladım, vurmaya çalıştım fakat tek dokunabildiğim şey irinlerden biriydi. Başka hiçbir şey olmadı...
Sonra ise ilgimi çeken bir şey oldu. Bu irinlerin sebebini merak ederken çok garip bir şekilde turuncu bir duman fark ettim. Bazı odalarda değişse dahi hemen hemen aynı yöne ilerliyordu. Benim durumumda ise yukarı doğru.
En sonunda yolu bulabildim ve The Temple of The Black Egg'e ulaştım. Meğersem o garip turuncu dumanın hareket ettiği kısım burasıymış. Açıkçası şaşırmadım. Şüpheleniyordum. Çünkü haritada yukarı doğru çıksam gidecek başka bir yer yok gibi görünüyordu.
Burada biraz araştırmaya çalıştıktan sonra bir şey bulamadım. Sağ sola vurdum, koştum, 40 takla attım desem yeridir fakat bir şey yoktu.
Buradan çıktıktan sonra şu sıralar, evet hâlâ 😁, gözdem olan City of Tears'a gittim. İyi ki de gitmişim çünkü garip bir şekilde şans eseri olarak haritanın en sağında suyun altından gittiğim bir yol buldum.
Tabii burası kendi sürprizlere de gebeydi... Sürekli bir şeyler patlıyordu. Şu minik kuş gibi şeyleri hiç sevmiyorum. Daha nasıl onları patlamadan yok edebileceğimi bilmiyorum. Sanırım zaten böyle bir şey de yok.
Belki hatırlarsınız, zamanında bir Grub bana saldırmıştı, neredeyse ölüyordum. O zamandan Grub'lara güvenemiyorum. Hazırlıklı olmak üzülmekten iyidir değil mi?
Bu yolun devamında ise yepyeni bir harita ile karşılaştım. Kingdom's Edge.
Burada size saldırmayan kocaman uçan böcekler var ve sanki sürekli kar yağıyor ama Nabi bana minik bir spoiler vererek bunun aslında kar olmadığını söyledi. Yani aslında ben de anladım kar olmadığını ama Whispering Roots gibi bir tür ağacın yaprakları olabileceğini düşünmüştüm.
Biraz sağ ve yukarı gittiğimde garip şeyler ile karşılaştım. Bunlar başka bir yazının konusu olacak fakat şimdilik sizinle sol üste gidiyoruz. Burada Cornifer ile de karşılaştım ve haritayı satın aldım. Düşündüğümden daha kolay oldu. Sanırım bu kısmı daha önce bulmalıydım. Yani en azından bu kadar kolay oluşu bana bunu düşündürttü.
Burada Nailmaster Oro ile karşılaştım. Bunlar anladığım kadarıyla 3 erkek kardeşler ve asıl kavga Oro ve Mato arasında. Üçüncü kardeşin adını merak etsem de araştırmayacağım. Burada klasik olarak biraz Geo karşılığında Oro beni eğitti ve ben yine kullanamayacağım/unutacağım bir yetenek kazandım.
Nailmaster Oro'nun biraz ilerisinde ise Nabi'nin yönlendirmesi ile bu pratik yerine geldim. Oldukça eğlenceliydi. Vurdukça ölmeyen ve sana saldırmayan bir şey ile pratik yapmak iyiydi.
Bugünlük de benden bu kadar. Yeni bir yetenek kazanmak her zaman iyidir sanırım. Sonuçta oynadığım her dakika beni biraz daha sona yaklaştırıyor iyi veya kötü bir şekilde. Ayrıca diğer kardeşi gerçekten de merak ediyorum. Umarım kısa zamanda karşılaşırım. Ha bir de bu yaprak olduğunu düşündüğüm şeylerin kaynağı da.
Neyse. Sonra görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlık ve sevgiyle kalın ve lütfen unutmayın ki;
Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.
Bütün medya Hollow Knight isimli oyundan ekran görüntüsüdür.
All media is screenshots from the game Hollow Knight.
All of my content is written in Turkish first and then with the help of translators and dictionaries below translated in English.
https://www.seslisozluk.net P.S. If you know English AND Turkish, I do that too... If you see a translation discrepancy that was on purpose. I did think this is as proper as I could do. Because there are many differences between these languages.
Not: Hem Türkçe hem de İngilizce biliyorsanız, ben de biliyorum... Eğer çeviri farklılığı görürseniz bunun bilinçli olduğunu bilin lütfen. Bunu yapabileceğim en uygun şekilde yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bu iki dil arasında çok fazla fark var.
https://www.deepl.com/translator