ENG
Hello friends! I'm in Ankara today. If you only knew how I am. 😂 You will learn. 😂 For now, I will talk about what I encountered on my journey yesterday. Yesterday, I traveled with someone I met using the Blabla application, which I have told you before. My traveling companion was a very sweet person. He was a bit scared because it was her first time traveling with someone through this app, but then he saw me and all him fears disappeared. Because I'm about a third the size of him 😂😂😂😂
TR
Merhaba arkadaşlar! Bugün Ankaradayım. Ne haldeyim bir bilseniz.😂 Öğreneceksiniz. 😂 Şimdilik, dün yaptığım yolculukta karşılaştıklarımdan bahsedeceğim. Dün gene daha önce anlattığım, Blabla uygulamasını kullanarak, tanıştığım birisiyle, yolculuk yaptım. Yol arkadaşım, çok tatlı birisiydi. İlk defa, bu uygulama üzerinden birisiyle yolculuk yaptığı için biraz korkmuş, fakat sonra beni görünce bütün korkuları gitti. Çünkü, yaklaşık olarak, onun üçte biri ebatlarındayım. 😂😂
Yolculuk boyunca, bir yandan yol arkadaşımla muhabbet ederken, diğer yandan, karşılaştığım, güzel yol manzaralarının fotoğraflarını çektim. Ankara’da öğrenci olduğum zamanlarda, buraya giden bütün yollardan, nefret ediyorken, şimdi keyif alıyorum. Yanlış anlaşılmak da istemiyorum. Bu yoldan keyif almamın sebebi Ankara değil. Bizzat yolun kendisi. Ankara’ya gelince… Ankara’dan artık nefret etmiyorum. Meftun da değilim. Sadece gidiyorum.
Duygusal sızlanmazları bir kenara bırakıp, yola geçeyim.😂 Bir kaç tane ilginç olayla karşılaştım. İlk önce akan bir anayolda, trafik sıkıştı. Sıkışıklığın sonuna geldiğimizde, -biz kaza olduğunu düşünmüştük- yolun sağ şeridini kapatmış, 3 tane çok büyük tır gördük. Tırların kasalarında, tek parça halinde, uzun, ince bir şey vardı. Ben bunlara bir anlam veremezken, Mühendis olan yol arkadaşım, bunların, Rüzgar Güllerinin kanatları olduğunu söyledi. Uzaktan, bir sokak lambası direği büyüklüğünde görünen rüzgar gülleri, aslında çok büyüklermiş. Bu kadarını hayal edemezdim doğrusu.
Another place that surprised me was the Sakarya Battlefield Monument. As we approached the monument in Polatli district of Ankara, there were big signs like "Km to Sakarya Square". I thought that this was a forest area belonging to the province of Sakarya, built by the people of Sakarya, and I thought, "Where is Sakarya, where is Ankara, what does it have to do with it?" 😂 Then, as I got closer, I saw new signs, and when I voiced this thought out loud, my friend said, "The monument was built here because the Battle of Sakarya was fought here". I realized once again that my historical knowledge is really weak.
Beni şaşırtan bir diğer yer ise Sakarya Meydan Muharebesi Anıtı oldu. Ankara’nın Polatlı İlçesinde olan Anıt’a yaklaştıkça, Sakarya Meydanı’na kalan Km gibi büyük tabelalar vardı. Ben bunu Sakarya iline ait, Sakaryalılar tarafından yapılmış bir ormanlık alan, diye düşünüp, “Sakarya nerde, Ankara nerde, ne alakası var” diye düşündüm. 😂 Sonra yaklaştıkça, yeni tabelalar görüp, bu düşüncemi, sesli olarak, dile getirdiğimde, arkadaşım, “Sakarya Meydan Muharebesi” burada yapıldığı için Anıt yapılmış buraya dedi. Tarihi bileğilerimin, gerçekten çok zayıf olduğunu bir kez daha fark ettim.
Daha önce de bahsettiğim gibi, bu uygulama ile yolculuk yapmanın, benim için en önemli faydası, farklı bir kültüre sahip, yeni insanlarla tanışmak. Otobüsle veya tek başıma araçla giderken, yanından duyarsızca ve hiç bir anlam yükleyemeden geçip gideceğim yerler ve objelerle ilgili, bilgi sahibi olup, anlamlarını keşfederek yol almak. Keyifli ve ben her ne kadar aşağı çeksem de seviyeli muhabbetle, yaptığımız yolculuğun sonunda, arabadan inerken, muhtemelen, bir daha hiç karşılaşmayacağım, yol arkadaşıma, “Görüşürüz.” deyip, yoluma devam ettim. 😂 Herkese, mutluluklar diliyorum.