Hello friends. Today I want to talk about my Sakarya memories again. Sakarya center, Adapazarı is really a place worth seeing. In this post, I will talk about Kent Park, one of those places worth seeing. This park is the name of the park where the Airplane cafe I mentioned recently is located. They built a lush green park in the middle of the city and I think they put a windmill in it to make it look nostalgic, and it turned out very beautiful. Those who come here take a souvenir photo and pose in front of the Sakarya inscription.
Merhaba arkadaşlar. Bugün yine Sakarya anılarımdan bahsetmek istiyorum. Sakarya merkez yani Adapazarı gerçekten görülmeye değer bir yer. Bu postumda da o görülmeye değer yerlerden biri olan Kent Park’tan bahsedeceğim. Bu park geçenlerde bahsetmiş olduğum Uçak kafenin bulunduğu parkın ismi. Şehrin ortasında yemyeşil bir park yapmışlar ve nostaljik görünüme kavuşsun diye sanırım yel değirmeni de koymuşlar ve çok güzel olmuş. Gelenler burada hatıra fotoğrafı çekilip Sakarya yazısının önünde poz veriyorlar.
There is also a road going in front of the windmill, which has added a different air. It's like it reminds me of those old windmills we used to see in the Heidi cartoon. The yellowing of the leaves of the trees in autumn and the spreading of their yellow leaves on the lush grass was a very nice image. My family and I also left a lot of memories here, we took a lot of photos. Because there was an environment that would make postcards jealous, we couldn't miss it. The lake located in the park has also added a beautiful ambience to the park. While experiencing autumn and greenery, visitors can also relax in the tranquility of the water. You can also walk around the lake at the same time, you can also do a bicycle tour. There is a mini bridge that allows you to cross the water. It added a beautiful view to the park outside of its function.
Yel değirmeninin önünde de bir yol gidiyor o da ayrı bir hava katmış. Sanki eskiden Heidi çizgi filminde gördüğümüz o eski yel değirmenlerini anımsatmış. Ağaçların sonbaharda yapraklarının sararması ve yemyeşil çimlerin üzerine sarı yapraklarını sermesi çok hoş bir görüntü olmuş. Ailemle ben de burada bir sürü hatıralar bıraktık, çok fazla fotoğraf çektirdik. Çünkü kartpostalları kıskandıracak bir ortam vardı bunu kaçıramazdık. Parkın içinde bulunan göl de güzel bir ambiyans katmış parka. Ziyaretçiler sonbaharı ve yeşilliği yaşarken aynı zamanda da suyun verdiği huzurda dinlenebiliyorlar. Gölün etrafında aynı zamanda yürüyüş yapabiliyorsunuz, bisiklet turu da yapabiliyorsunuz. Suyun üzerinde karşıdan karşıya geçmeye yarayan mini bir köprü bulunuyor. İşlevinin dışında güzel bir manzara katmış parka.
If I compare with the parks in the province where I live, the parks there are not as wide as the first one. The latter is not so well-groomed or invested. I almost don't remember a park with a lake like this. Of course, the fact that there is a lake, the park is green, the trees have such big trunks, the climate certainly has a very big effect. Sakarya receives much more rain than Mersin. I think our parks are a little more reinforced concrete. If I were the mayor, I would definitely want to build this park. Who knows, maybe it will happen. 😃😊 Let's not limit our dreams, after all, our dreams are called dreams because their horizons are open. I'm ending this post here.
Yaşadığım ildeki parklarla kıyaslayacak olursam bizim oradaki parklar birincisi bu kadar genişlikte değil. İkincisi bu kadar bakımlı veya yatırım yapılmış değil. Bu şekilde göl olan bir park bile hatırlamıyorum neredeyse. Tabi gölün olmasında, parkın yeşil olmasında, ağaçların böyle iri gövdeli olmasında kesinlikle iklimin çok büyük etkisi var. Sakarya Mersin’den çok daha fazla yağmur alıyor. Bizim parklar biraz daha betonarme sanırsam. Belediye başkanı olsam kesinlikle bu parktan yaptırmak isterdim. Kim bilir belki de olur. 😃😊 Hayallerimizi sınırlı tutmayalım hayallerimiz ufku açık olduğu için hayal olarak adlandırılıyor sonuçta. Bu postumu burada noktalıyorum.