ENG
Hello again after a long absence. I'm not going anywhere. I'm here. I've just been on a long, tiring holiday! As ridiculous as it sounds, I think everyone understands that. Holidays are usually more physically exhausting. The important thing is to rest mentally. Ahahahah, here I go again with the pontificating. Anyway, let's get back to the subject, let me summarise this long holiday. Maybe I will go into details if my holiday is over. 😂 First of all, friends, the weather is very hot. As a writer, I can't sleep from the heat. 🙈 Still, I'm a writer. Summer is good. By the way, this post is the first post of my participation in the 15-day adventure event. If it wasn't for this event, I would probably still be lazy and not sharing. Thank you very much to "everyone" who thought of this, prepared, contributed, supported ...
I think this is the first time I've ever been on such a long holiday, and when I say holiday, it's not really a holiday. Although it competes with the holidays of rich people in terms of duration, the content is a little different. A little bit?... 😂 After the elections were completely over, I left all my daily and non-binding jobs at once. This is how my transition from citizenship duty to tourist duty started...😂 First I went to Istanbul. Because I had so much time that I wanted to stretch my time into hustle and bustle and fun instead of spending it bored. Instead of going directly to my village by bus, I wanted to add a big stop like Istanbul. Because I came to this life as a traveller. And I know that "some" stops are bigger than the destination...
I spent a few days in Istanbul to see and chat with my friends, who in the eyes of the society are dogs, sinister and vagabonds, but who are my dear friends. Then, with an online hitchhiking application, I travelled from Istanbul to my village, just like I travelled from Izmir to Istanbul. I admire Istanbul so much that there were many moments when I got caught up in the magic of the city and forgot to take photos. I have no proof other than telling about those moments. Anyway, since these moments are important only for me and will never be erased from my memory, it is not a great loss that they do not turn into photographs.
In the middle of the night, with my backpack, like a ghost from far away, I entered the city where I belong, the city of my birth. During the one week I stayed here, I hardly left the house. I only spent time with my brother's children, who were now grown up, and my parents, who were now old. One day we went on a family picnic. One day I went for a motorbike ride with my uncle. One day I went to help my brother with his furniture business. For many, many days, I spent most of my time with the children and the elderly.
I was supposed to summarise. The subject got longer and longer. 😂 On the way back, I went to Düzce. The reason I went to this city, which I visited for the first time in my life, was to save money while getting closer to Izmir. The reason for this journey we made with my uncle, cousin and aunt for me, apart from getting closer, contains a lot of factors. Let me not go into those issues. After that, I got on the motorbike of a passing friend and went to Sakarya. The part that interested me the most during the few hours I stayed there was my friend's child. This event, which I had not seen for a long time and made me very happy to see it before it grew up, was actually the most effective part of my holiday. The fact that this baby forgot about me supported me. In this part of my journey, the baby said to his mother, "We are always the same, babies grow up. I came because I wanted to see it before it grows up more. I have nothing to do with you." Everything was good except that I was an idiot. 😂I was going to summarise, the subject got longer and longer. 😂 On the way back, I went to Düzce. The reason I went to this city, which I went to for the first time in my life, was to save money while getting closer to Izmir. The reason for this journey we made with my uncle, cousin and aunt for me, apart from getting closer, contains a lot of factors. Let me not go into those issues. After that, I got on the motorbike of a passing friend and went to Sakarya. The part that interested me the most during the few hours I stayed there was my friend's child. This event, which I had not seen for a long time and made me very happy to see it before it grew up, was actually the most effective part of my holiday. The fact that this baby forgot about me supported me. In this part of my journey, the baby said to his mother, "We are always the same, babies grow up. I came because I wanted to see it before it grows up more. I have nothing to do with you." Everything was good except that I was an idiot. 😂
After that, as I was on my way to the ancient and holy and miraculous Istanbul with my friend, we decided to see a friend's baby on the way. Gebze!... Would you take a look at his cheeks? 🤣 But don't jinx him. Isn't he cute? 😂 After spending some time with this sweet friend and biting his cheeks sweetly without letting his parents notice, we set off again. Towards Kadıköy, which is our destination...😂 I'll tell you the rest in the next post. I'm tired after all these holidays. 😂😂😂
TR
Uzun bir aradan sonra, tekrar merhaba. Bir yere gittiğim yok. Buralardayım. Sadece, uzun ve yorucu bir tatildeydim!.. Kulağa saçma gelse de herkes bunu anlıyor sanırım. Tatiller fiziksel olarak daha yorucu olur genelde. Önemli olan mental olarak dinlenmektir. Ahahahah gene başladım ahkam kesmeye. Neyse konumuza dönelim de, bu uzun tatili bir özet geçeyim. Belki tatilim biterse ayrıntılara da girerim. 😂 Öncelikle dostlar, havalar çok sıcak. Bir yazcı olarak, sıcaktan uyuyamıyorum. 🙈 Gene de yazcıyım. Yaz iyidir. Bu arada, bu paylaşım, 15 günlük serüven etkinliğine katılımımın ilk paylaşımı. Bu etkinlik olmasa hala miskinlik edip paylaşım yapmamaya devam ederdim muhtemelen. Bunu akıl eden, hazırlayan, emeği geçen, destekleyen "herkeşlere" çok teşekkür ederim…
Sanırım ilk defa bu kadar uzun bir tatile çıktım. Tatil dediysem de o kadar da tatil değil. Süre olarak, zenginlerin çıktığı tatillerle yarışsa da içerik biraz farklı. Biraz mı?.. 😂 Seçimler tamamen bittikten sonra, zaten günübirlik ve bağlayıcılığı olmayan bütün işlerimi bir anda bıraktım. Vatandaşlık görevinden turist görevine geçişim, işte böyle başladı…😂 İlk önce İstanbul’a gittim. Çünkü o kadar çok vaktim vardı ki, vaktimi sıkılarak geçirmek yerine esneterek koşuşturmaca ve eğlenceye çevirmek istedim. Direkt otobüsle köyüme gitmek yerine, araya İstanbul gibi büyük bir durak eklemek istedim. Çünkü ben bu hayata bir yolcu olarak geldim. Ve biliyorum ki, "bağzı" duraklar, gidilecek olan hedeften daha büyüktür…
İstanbul’da kaldığım birkaç günü, toplum nezdinde it, uğursuz ve serseri olan, benimse, can dostlarım olan arkadaşlarımı görmek ve onlarla geyik yapmakla geçirdim. Sonra da, online otostop tarzı bir uygulama ile tıpkı İzmir’den İstanbul’a gittiğim gibi, İstanbul’dan köyüme gittim. İstanbul’a o kadar çok hayranım ki, şehrin büyüsüne kapılıp, fotoğraf çekmeyi unuttuğum bir sürü an geçti. O anları anlatmaktan başka, ispatım yok. Zaten bu anlar, sadece benim için önemli olduğundan ve hafızamdan hiç silinmeyeceğinden, fotoğrafa dönüşmemesi, çok da büyük bir kayıp değil.
Gecenin bir yarısı, sırt çantamla, uzaklardan gelen bir hayalet gibi, ait olduğum yere, doğduğum şehire girdim. Burada kaldığım bir haftalık süreçte neredeyse hiç evden çıkmadım. Sadece, abimin, artık büyümüş olan çocukları ve benim artık yaşlanmış olan ebeveynlerimle vakit geçirdim. Bir gün, maaile pikniğe gittik. Bir gün dayımla motorsiklet gezintisi yaptık. Bir gün abime mobilya işinde yardıma gittim. Bir sürü bir günler boyunca, en çok da çocuk ve yaşlılarla vakit geçirdim.
Güya özet geçecektim. Konu uzadıkça uzadı. 😂 Dönüşte, Düzce’ye gittim. Hayatımda ilk defa gittiğim bu şehire gitme sebebim, İzmir’e yakınlaşırken tasarruf etmekti. Dayım, kuzenim ve yengemle yaptığımız bu yolculuğun benim için gerekçesi, yakınlaşmak dışında, bir sürü etken barındırıyor. O konulara hiç girmeyeyim. Buradan sonra ise, oradan geçen bir arkadaşımın motoruna atlayıp Sakarya’ya gittim. Orada kaldığım birkaç saat içerisinde beni en çok ilgilendiren kısım arkadaşımın çocuğuydu. Uzun zamandır görmediğim ve büyümeden önce gördüğüm için beni çok mutlu eden bu olay, aslında tatilimin en efektif kısmıydı. Bu yavrum bebeğin beni unutması ise, beni destekler nitelikteydi. Yolculuğumun bu kısmında, bebeğin annesine, " Biz zaten hep aynıyız, bebekler büyüyor. Daha fazla büyümeden görmek istediğim için geldim. Sizinle bir işim yok." demek öküzlüğünde bulunmam dışında her şey güzeldi. 😂
Buradan sonra, kadim ve kutsal ve mucizevi İstanbul’a doğru arkadaşımla yola çıkmışken, yol üzerindeki bir arkadaşımızın bebeğini de görmeye karar verdik. Gebze!.. Şunun yanaklarına bi bakar mısınız?🤣 Ama nazar değdirmeyin. Çok tatlı değil mi? 😂 Bu tatlı arkadaşımızla da biraz vakit geçirip, ebeveynlerine fark ettirmeden yanaklarını tatlı tatlı ısırdıktan sonra tekrar yola koyulduk. İstikametimiz olan, Kadıköy’e doğru...😂 Devamını bir sonraki paylaşımda anlatayım. Yoruldum yaa bunca tatilin üzerine. 😂😂😂