Hi guys. I had last said goodbye to you in Xanthos (Turkiye). I went to Elmalı after Xanthos. A school friend of mine lives there who has been waiting for my visit for a long time. We had dreamed of this trip during our late-night study sessions for our tourism geography course. I somehow never had the chance to visit him in Elmalı. Finally, I was able to stop by on my way back from Kaş. He showed me around the Elmalı museum and a few nearby historical places. At that time, I had not yet decided where I would go after Elmalı. While we were standing in front of a historical fountain, I remembered Sagalassos, which I had visited as a student. At that moment, I had decided where to go next. "In this cold? Are we talking about Turkey's highest ancient city?" Unfortunately, I couldn't persuade my friend to come with me. I decided to visit Sagalassos alone.
Merhaba arkadaşlar. En son size Xanthos'ta veda etmiştim. Sonrasında Elmalı'ya geçtim. Orada uzun zamandır ziyaretimi bekleyen bir okul arkadaşım oturuyor. Turizm coğrafyası dersi için sabahlarken bu gezinin hayalini kurmuştuk. Nedense bir türlü fırsatını yakalayıp kendisini ziyaret edememiştim. Sonunda Kaş dönüşü uğrayabildim. Bana Elmalı müzesini ve civarıdaki birkaç tarihi yeri gezdirdi. O sırada henüz Elmalı sonrasında nereye gideceğimi planlamamıştım. Tarihi bir çeşmenin önünde durduğumuz sırada en son öğrenciyken gittiğim Sagalassos'u hatırladım. O an nereye gideceğime karar vermiştim. "Bu soğukta? Türkiye'nin en yüksekteki antik kentinden mi bahsediyoruz?" diyen arkadaşımı maalesef benimle gelmeye ikna edemedim. Sagalassos'a yalnız çıkmaya karar verdim.
Above the Clouds: An Adventure Through the Ancient City of Sagalassos
Sagalassos is an ancient city located quite high up. To reach it, after arriving at the Ağlasun district of Burdur, you have to take a winding road up. So my friend wasn't joking when he said it is Turkey's highest ancient city. Perhaps one of the highest, because there are also unexplored and unknown ancient cities. Approximately 1700 meters 1 ascends. The weather was quite cold. When I checked on my phone it showed 0 degrees. An uncle from Ağlasun told me "it will be 5 degrees colder up here, be careful". At the same time, the weather forecast showed rain for today. When I asked him abou it, he said "if it rains, it will come in the afternoon" and smiled. And he was right on both things.
Bulutların Ötesinde Bir Antik Şehir Turu
Sagalassos oldukça yüksekte yer alan bir antik kent. Buraya ulaşmak için Burdur'un Ağlasun ilçesine gelindikten sonra virajlı bir yolla yukarıya çıkılıyor. Yani arkadaşım Türkiye'nin en yüksekteki antik kenti derken şaka yapmıyordu. Belki de en yüksektekilerden biri, çünkü keşfedilmemiş ve çok bilinmeyen antik kentler de var. Yaklaşık 1700 metre 1 yükseğe çıkılıyor. Hava oldukça soğuktu. Telefonumdan kontrol ettiğimde 0 dereceyi gösteriyordu. Ağlasunlu bir amca bana "yukarısı buradan 5 derece daha soğuk olacak, dikkat et" demişti. Aynı zamanda meteoroloji bugün için yağış gösteriyordu. Ona sorduğumda "yağmur gelirse öğleden sonra gelir" deyip gülümsedi. Ve her iki konuda da haklı çıktı.
I have shared some ancient cities in the Lycia and Pamphylia regions before with you. Unlike them, Sagalassos is located in the Pisidia region. Don't let these names confuse you too much. These are the ancient names of the regions we live in. They used to call the region where Burdur and therefore Ağlasun is located Pisidia in those times. The fact that the city is so high has been its biggest advantage. Sagalassos is also one of the best preserved ancient cities in Turkey. Thanks to Belgian professor Marc Waelkens 2, who has contributed greatly to the discoveries here, we see much more than just a few pieces of stone while visiting Sagalassos. Until he passed away recently, he spent 23 years dedicating himself to this city and, using all the resources of science as much as he could, brought this sleeping city, which has been lying under the ground for centuries, to us. May he rest in peace. There is a lot I want to tell about Sagalassos, that I walked around admiringly. I hope I can convey my impressions to you in the best way without boring you.
Daha önce Likya ve Pamfilya bölgelerindeki bazı antik kentleri sizlerle paylaşmıştım. Sagalassos onlardan farklı olarak Pisidya bölgesinde yer alıyor. Bu isimler kafanızı çok karıştırmasın. Bunlar yaşadığımız bölgelerin eski çağlardaki isimleri. Burdur'un ve dolayısıyla Ağlasun'un yer aldığı bölgeye o dönemde Pisidya demişler. Kentin bu kadar yüksekte olması en büyük avantajı olmuş. Sagalassos aynı zamanda Türkiye'deki en iyi korunmuş olan antik kentlerden biri. Buradaki keşiflerde büyük emeği geçmiş olan Belçikalı profesör Marc Waelkens 2 sayesinde Sagalassos'u gezerken bazı antik kentlerde olduğu gibi birkaç taş parçasından çok çok fazlasını görüyoruz. Yakın zamanda hayatını kaybedene kadar Marc hoca 23 yılını bu kente adamış ve elinden geldiğince bilimin tüm imkanlarını kullanarak toprağın altında yüzyıllardır yatan bu uyuyan şehri bizlerle buluşturmuş. Toprağı bol olsun. Hayran hayran gezdiğim Sagalassos hakkında anlatmak istediğim çok şey var. Umarım sizleri sıkmadan izlenimlerimi en güzel şekilde aktarabilirim.
Brief History of Sagalassos
Sagalassos is a city that has been home to various civilizations since ancient times. In a documentary 3 filmed while professor Marc was alive, he explained that the city's history dates back to the Bronze Age. The meaning of the name of the city is not known exactly. But the fact that the word has two s indicates that it is not in ancient Greek. I read an article about it when I was in school. Ancient cities with double letters belong to older civilizations. This place belongs to the Luwians, an ancient Anatolian people. I also like the Luwians, just like the Lycians, they are a warrior and heroic people. These people are referred to as brave warriors in historical sources, and war-related objects on the tobms I encountered confirm this information. According to that information provided by professor in the same documentary, Hittite sources mention a city located at the top of the mountains here, and probably the old name of this city was Salavassa. Some sources 4 wrote that the meaning of this word is "city on a high castle". In my opinion I would call Sagalassos the city of fountains.
Like other neighboring Anatolian cities, Sagalassos was also conquered by Alexander the Great b.c. and then came under the rule of the Persian and Roman empires. During the Roman Empire, the city was developed and many magnificent structures were built here, and we can understand it very well from the ruins we come across while visiting. It is impossible not to get the impression that the city lived its golden ages, especially during the time of the emperors who are known to history as 5 good emperors 5.
In the 6th century AD, the plague epidemic hit the city. Then occurred a very powerful earthquake here between the years 602-610. The city suffered great damage from the earthquake and afterwards the buildings were covered with soil due to erosion. As a result, Sagalassos became completely isolated after a few centuries and was completely abandoned. While conveying this information, Marc Waelkens explained that some structures were buried 13 meters underground. 3
Sagalassos'un Kısa Geçmişi
Sagalassos eski çağlardan beri çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bir kent. Profesör Waelkens hayattayken çekildiği bir belgeselde 3 kentin geçmişinin Tunç çağına dayandığını anlatmıştı. Kentin isminin anlamı tam olarak bilinmiyor. Ama kelimede iki tane s harfinin olması antik Yunanca olmadığına işaret ediyor. Bununla ilgili okuldayken bir yazı okumuştum. Çift harfli antik kentler daha eski medeniyetlere ait oluyor. Burası da çok eski bir Anadolu halkı olan Luvi'lere ait. Ben Luvileri de severim, tıpkı Likyalılar gibi onlar da savaşçı ve kahraman bir halk. Tarihi kaynaklarda bu halktan yiğit savaşçılar diye bahsediliyor ve karşılaştığım mezarların üzerinde yer alan savaşla ilgili objeler bu bilgiyi doğruluyor. Profesörün aynı belgeselde verdiği bilgiye göre, Hitit kaynaklarında buradaki dağların başında yer alan bir kentten söz ediliyor ve muhtemelen bu kentin eski adı Salavassa'dır. Bazı kaynaklar 4 bu kelimenin anlamının "yüksek kaledeki kent" olduğunu yazmışlar. Bana kalırsa Sagalassos'a çeşmeler kenti derdim.
Diğer komşu Anadolu kentleri gibi Sagalassos da milattan önce büyük İskender tarafından alınmış ve ardından Pers ve Roma imparatorluklarının egemenliğine girmiş. Roma imparatorluğu döneminde kent çok gelişmiş ve burada çok sayıda ihtişamlı yapılar inşa edilmiş, bunu gezerken rastladığımız kalıntılardan çok iyi anlıyoruz. Özellikle tarihe 5 iyi imparator 5 olarak geçmiş olan imparatorların zamanında kentin altın çağlarını yaşamış olduğu izlenimine kapılmamak elde değil.
Milattan sonra 6. yüzyılda kenti veba salgını sarmış. Ardından 602-610 yılları arasında burada çok güçlü deprem olmuş. Kent depremden büyük zarar görmüş ve sonrasında yapıların üzeri erozyon nedeniyle toprakla örtülmüş. Bunun sonucu iyice yalnızlaşan Sagalassos birkaç yüzyıl sonrasında tamamen terk edilmiş. Marc Waelkens bu bilgileri aktarırken bazı yapıların 13 metre toprağın altında kaldığını anlatmıştı. 3
Ruins of the Ancient Bath
The ruins of the ancient Roman bath are the first thing that meets me on the left side upon entering Sagalassos. The blackening on the tops of the stones was caught my attention. The reason is that a small part of the bath remained above the ground and gradually they were affected by environmental conditions and turned into this color. The white stones are much better preserved underground.
Eski Hamamın Kalıntıları
Sagalassos'a girişte sol tarafta ilk karşıma çıkan antik Roma hamamının kalıntıları. İlk dikkatimi çeken şey buradaki taşların üst kısımlarındaki siyahlıklar. Bunun nedeni hamamın küçük bir kısmının toprağın üstünde kalmış olması ve zamanla çevresel koşullardan etkilenip bu renge dönüşmesi. Beyaz taşlar toprağın altında çok daha iyi korunmuşlar.
As in all ancient Roman baths, there are various sections here such as hot, warm and cold sections. There are statues of emperors at the entrance. I visited the Burdur museum and took photos of these sculptures for you. I will explain it later in my post. In ancient times, the importance of baths was very great. They were not only a places for bathing, but also one of the places where people socialized. There were those who went to the bath to exercise and gamble. The sculptures and reliefs found in the baths also give us some clues about this. According to the information on the signs in front of the bath, this building was completely destroyed after the earthquake I mentioned earlier and was never used again.
Tüm eski Roma hamamlarında olduğu gibi burada da sıcak, ılık ve soğuk bölümler gibi çeşitli bölümler yer alıyor. Girişte imparatorların heykelleri yer alıyormuş. Bu heykelleri sizler için Burdur müzesine gidip fotoğrafladım. Onu yazımın devamında anlatacağım. Eski çağda hamamların önemi çok büyükmüş. Burası sadece yıkanılan bir yer değil, aynı zamanda insanların sosyalleştikleri yerlerin başında geliyormuş. Spor yapıp kumar oynamak için hamama gidenler varmış. Hamamlarda bulunmuş olan heykeller ve kabartmalar da bu konuda bize bazı ipuçları vermekte. Hamamın önündeki levhalarda yer alan bilgilere göre, yukarıda bahsettiğim büyük depremden sonra bu bina tamamen yıkılmış ve bir daha kullanılmamıştır.
When I arrived at the bath it was quite cold. I had a little difficulty taking pictures. When I checked the weather forecast online, I just looked downtown and wasn't very prepared. As I continued to explore, I warmed up a bit and the weather improved. Now I was ready to photograph Sagalassos before my fingers froze.
Hamama vardığımda hava oldukça soğuktu. Fotoğraf çekmekte biraz zorlandım. İnternetten hava durumuna bakarken sadece aşağıya bakmıştım ve çok da hazırlıklı değildim. Gezmeye devam ettikçe hem ben biraz ısındım hem hava. Artık parmaklarım donmadan Sagalassos'u fotoğraflamaya hazırdım.
Colonnaded Street and Alexander's Hill
After the bath, stairs lead down to the colonnaded street. This part is the lower agora of the city. So we can simply call it a square. The city has two squares. One below and the other on top of the hills. The bath and the colonnaded street are located in the lower agora.
Sütunlu Cadde ve İskender Tepesi
Hamamdan sonra merdivenlerle sütunlu caddeye iniliyor. Bu bölüm kentin aşağı agorası. Yani en basit tanımıyla meydanı diyebiliriz. Kentin iki meydanı bulunmakta. Biri aşağıda diğer yukarıda tepelerin üstünde. Hamam ve sütunlu cadde aşağıdaki meydanın eserlerinden.
The colonnaded street is a wide street with columns, monuments and statues on both sides. According to the information written on the signs, the history of the street dates back to the time of the emperor Augustus before the common era. In the past, there used to be restaurants, shops and bars here. We can call it the city center that we know today.
Sütunlu cadde her iki tarafında sütunların, anıt ve heykellerin yer aldığı geniş ve gösterişli bir cadde. Levhalarda yazan bilgiye göre tarihi milattan önce imparator Augustus zamanına dayanıyor. Eskiden burada lokantalar, dükkanlar ve barlar yer alıyormuş. Bildiğimiz kent merkezi diyebiliriz.
The hill across from the columned street was called the Alexander's Hill. When Alexander the Great came to the city, he encountered the resistance of the local people on this hill.
Sütunlu caddenin karşısında yer alan tepeye İskender tepesi demişler. Büyük İskenden kente geldiğinde yerli halkın direnişiyle bu tepede karşılaşmış.
Lower agora nymphaeum is one of the several fountains on this street. There are also two other fountains named Hadrian and Hellenistic fountain. This is a city with plenty of fountains. I will provide an explanation for this later.
Severuslar çeşmesi bu caddede yer alan birkaç çeşmeden biri. Bunun dışında Hadrian ve Helenistik çeşme adında iki çeşme daha var. Burası çeşmeleri bol olan bir kent. Bunun nedenine daha sonra değineceğim.
The Nymphaeum of Emperor Hadria is also quite grand. It has muse statues on it. Hadrian is one of the 5 good emperors of the Roman period that I mentioned earlier. It is very clear from the ruins that have survived to the present day that he was a very popular person in these lands. The Hadrian's Gate, located in the center of Antalya, is one of the structures that were built in honor of the emperor at that time. If you visit Antalya, I highly recommend seeing the gate.
İmparator Hadrian çeşmesi de oldukça gösterişli. Üzerine muse heykelleri var. Bunlar ilham perileri. Hadrian daha önce bahsettiğim Roma döneminin 5 iyi imparatorundan biri. Bu topraklarda çok sevilen biri olduğu günümüze kadar ulaşan kalıntılardan çok belli oluyor. Antalya merkezinde bulunan Hadrian kapısı bugünkü adıyla üç kapılar da o dönemde imparatorun şerefine inşa edilmiş olan yapılardan biri. Antalya'ya uğrarsanız mutlaka görmenizi önerdiğim yapılardan biri.
In the lower agora, the ruins of many structures such as stadiums, temples and Byzantine cemeteries are also worth exploring.
Aşağı agorada ayrıca stadyum, tapınaklar, bizans mezarlıkları gibi çok sayıda yapının kalıntıları da incelenmeye değer.
After this section, I'm heading towards the rocks. Sagalassos is indeed a place with a very large area and I must admit that when I reached this part, I started running to save time. Because I still have to go down to Burdur and explore the artifacts in the museum.
Bu bölümden sonra kayalıklara doğru yol alıyorum. Sagalassos gerçekten de çok geniş bir alana sahip bir yer ve bu kısma ulaştığımda zamanımın yetmesi için koşmaya başladığımı itiraf etmeliyim. Çünkü daha Burdur'a inip müzedeki eserleri de incelemem lazım.
Rock Tombs / Necropolis
There are rock tombs in Sagalassos, which are not very similar to those in the Lycian cities that I have mentioned in my previous posts. Below and next to them there is information about the tomb owners.
Kaya Mezarları / Nekropol
Sagalassos'ta daha önceki yazılarımda yer verdiğim Likya kentlerindekine pek benzemeyen kaya mezarları bulunmakta. Altlarında ve yanlarında mezar sahipleri ile ilgili bilgiler bulunmakta.
I also took photos of some of the tombs in the Burdur museum. In some tombs, only the ashes of the deceased were buried after being cremated. There are also tiny ostotheks or ossuaries (ash containers) in the museum where the ashes of the dead were placed.
Sagalassos'ta bulunan bazı mezarları ayrıca Burdur müzesinde fotoğrafladım. Bazı mezarlarda ölüler yakıldıktan sonra sadece külleri gömülmüş. Müzede ölü küllerin konulduğu minik ostotekler (kül kapları) da yer almakta.
Heroon / Monument of Heroes
On my way to the upper agora, I come across a heroon monument. This word is used to mean a monument built for heroes, and the structure really has the beauty that heroes deserve. There is a frieze of dancing girls at the bottom of the monument. I was able to take a photo of that frieze in the museum.
Heroon / Kahramanlar Anıtı
Yukarı agoraya doğru çıkarken yolumun üstünde bir heroon anıtı görüyorum. Bu kelime kahramanlar için yapılmış anıt anlamında kullanılıyor ve yapı gerçekten de kahramanların hak ettiği güzelliğe sahip. Anıtın alt kısmında dans eden kızlar frizi yer alıyor. Müzede o frizin fotoğrafını çekme fırsatı yakaladım.
Antonine Nymphaeum (Fountain of Love)
If you ask what comes to mind first when Sagalassos is mentioned, for me it is fountains. There are many fountains in this city. Normally, one does not expect a city that has no trouble with water when it comes to a city on top of the mountain. One of the biggest advantages of this city is the tectonic lakes 6, the natural pools formed on the top of the mountains. Since the water of the snowfall accumulated in these pools, there was an abundance of water in the city.
This fountain is one of the most famous fountains in the city. The fountain, which at first glance resembling the library in Ephesus, is causing great admiration.
Antoninler Çeşmesi (Aşk Çeşmesi)
Sagalassos denildiğinde aklına ilk gelen nedir diye soracak olursanız benim için çeşmelerdir. Bu kentte çok sayıda çeşme var. Normalde dağın tepesindeki bir kent deyince insan su açısından hiç sıkıntı çekmeyen bir kent beklemiyor. Bu kentin en büyük avantalarındn biri tektonik gölleri 6 yani dağların tepesinde oluşan doğal havuzlarıdır. Yağan karların suları bu havuzlarda biriktiğinden kentte su açısından bolluk yaşanmış.
Bu çeşme de kentte yer alan en ünlü çeşmelerden biridir. İlk bakışta Efes'teki kütüphaneyi andıran çeşme büyük hayranlık uyandırıyor.
The giant sculptures on the fountain are exhibited in the Burdur museum today. There are only copies of them here so that they do not get damaged by natural conditions. There are statues of gods and goddesses whose names we frequently encounter in mythology.
Çeşmenin üzerindeki dev heykeller bugün Burdur müzesinde sergilenmekte. Burada doğal şartlardan zarar görmesinler diye sadece birer kopyaları yer alıyor. Mitolojide adlarına sıkça rastladığımız tanrı ve tanrıçaların heykellerine yer verilmiş.
There is a legend about the fountain that has survived from ancient times. The legend is quite tragic. According to the legend, there was a beautiful girl named Isabella who lived in these lands. The king's son Hector and the army commander Antonin were in love with this girl. The girl announced that she would marry the one who made a fountain as beautiful as her. For the king's son it was a piece of cake, but Antonin didn't enough money for it. He went to a place located 7 days away from the city, collected the loot, then returned victorious. On that day, Isabella said that whoever she danced with would be her husband. When the dance started, Isabelle invited Antonin to dance under the angry looks of the king's son. Hector, who was very angry about this ordered the archer to shoot Antonin. Noticed this, Isabelle threw herself forward at the last moment and died. Antonin couldn't stand this pain and commited suicide. This Fountain of Love is built in memory of the two lovers after their death. 7
It is unknown how true this legend is, but the fountain is at least as beautiful as Isabelle. A stunning fountain. The water has been flowing here for 2500 years. If you come here in the summer, you can drink the water from the fountain. I didn't drink it because it was too cold. Not because I believe in the myth that those who drink from it fall in love 🙂
The structures of the upper agora where the fountain is located are worth seeing.
Çeşme ile ilgili eski çağlardan günümüze ulaşmış olan bir efsane anlatılıyor. Efsane oldukça acıklı. Rivayete göre, bu topraklarda güzeller güzeli Isabella adında bir kız yaşarmış. Kralın oğlu Hektor ve ordu komutanı Antonin bu kıza aşıkmış. Kız buraya onun kadar güzel çeşme yaptıranla evleneceğini bildirmiş. Kralın oğlu için bu çocuk oyuncağıydı, ama Antonin'in o kadar parası yoktu. Kente 7 günlük bir mesafede bulunan bir yere gidip ganimet toplamış ve zaferle geri dönmüş. O gün Isabella kimi dansa kaldırırsa onunla evleneceğini söylemiş. Dans başladığında Isabelle kralın oğlunun öfkeli bakışları altında Antonin'i dansa kaldırıyor. Bunun üzerine çok öfkelenen Hektor okçuya Antonin'i vurmasını emrediyor. Bunu fark eden Isabelle son anda kendini öne atıp ölüyor. Antonin bu acıya dayanamayıp intihar ediyor. İki aşığın anısına ölümlerinde sonra bu Aşk çeşmesi yapılıyor. 7
Bu efsane ne kadar doğru bilinmez ama çeşme en az Isabelle kadar güzel olmuş. Hayranlık uyandıran bir çeşme. Burada 2500 yıldır sular akıyor. Yazın gelecek olursanız çeşmenin suyundan içebilirsiniz. Çok soğuk olduğu için ben içmedim. İçenlerin aşık olduğu efsanesine inandığımdan değil yani 🙂
Çeşmenin bulunduğu yukarı agoranın yapıları görülmeye değer.
Ancient Theater
The theater is located quite high. It is an admirable structure, even in its natural state, where it has not been excavated. TInformation boards indicate that it has a capacity of 9 thousand people. It is known that the city had a population of only 5 thousand people at that time. In other words, this theater has a capacity of twice the city's population.
Antik Tiyatro
Tiyatro oldukça yüksekte yer alıyor. Burada kazı yapılmamış olduğu doğal haliyle bile hayranlık uyandıran bir yapı. Yazılı levhalarda 9 bin kişilik kapasitesi olduğu bilgisi yer alıyor. Kentinse o dönemde sadece 5 bin kişilik bir nüfusunun olduğu biliniyor. Yani tiyatro kent nüfusunun 2 katı kapasiteye sahip.
One of the World's Best Archeology Projects
Sagalassos is indeed one of the best archeology projects in the world. The fact that Professor Marc Waelkens has devoted 23 years to this place certainly has a big part in this. While doing research here, he utilized many scientific disciplines in addition to archeology. In a documentary filmed while he was still alive 9 he said, "I worked on various disciplines, such as geology, geomorphology, geophysics, palynology, paleobotany, archaeozoology, anthropology and so on." In this way, he obtained valuable information here.
Dünyanın En İyi Arkeoloji Projelerinden Biri
Bence Sagalassos dünyanın en iyi arkeoloji projelerinden biri. Bunda profesör Marc Waelkens'in 23 yılını buraya adamış olmasının muhakkak ki büyük payı vardır. Burada araştırma yaparken, arkeoloji dışında bilimin çok sayıda imkanlarını kullanmış. Hayattayken çekildiği bir belgeselde 9 "burada jeoloji, jeomorfoloji, jeofizik, palinoloji, paleobotanik, arkeozooloji, antropoloji ve bunun gibi farklı disiplinler içinde çalıştım" diyor. Bu sayede burada çok değerli bazı bilgilere ulaşmış.
Within the scope of the researches, the DNAs taken from the bones and stones in the region are compared with the DNA of the people of Ağlasun in the region. The results are incredible. It turns out that a 3,000-year-old bone found in Sagalassos is the ancestor of today's Ağlasun people, and this kinship amazes everyone. 10
The reason for this is that when the Turks came to the region, they fused with the local Anatolian peoples. Although the rulers of the region have changed over time, the local population did not move away from the area. It is understood that after the plague and earthquakes, the people of Sagalassos moved to nearby settlements and continued to live there. Today's Ağlasun is one of those settlements.
Yapılan araştırmaların kapsamında bölgede bulunan kemiklerden ve taşların üzerinden alınan DNA'lar bölgedeki Ağlasunluların DNA'larıyla karşılaştırılıyor. Sonuçlar inanılmaz. Sagalassos'ta bulunan 3 bin yıllık bir kemiğin bugünkü Ağlasunluların atası olduğu ortaya çıkıyor ve bu akrabalık ilişkisi herkesi hayretler içinde bırakıyor. 10
Bunun nedeni Türklerin bölgeye geldiklerinde yerel Anadolu halklarıyla kaynaşmış olmaları. Bölgeye egemen olanlar hep değişmiş olsa da halk bir yere göç etmemiş. Vebadan ve depremlerden sonra Sagalassosluların yakındaki yaşamaya elverişli yerleşim yerlerine geçip burada yaşamlarını sürdürmeye devam ettkleri anlaşılıyor. Bugünkü Ağlasun da o yerleşim yerlerinden biri.
Sagalassos Plants
I did not come across many plants while wandering around. I'm sure in a few months this place will turn into a completely different ancient city adorned with poppies. It's still very cold.
Sagalassos Bitkileri
Gezerken çok fazla bitkiyle karşılaşmadım. Eminim birkaç ay sonra burası gelinciklerle bezenmiş bambaşka bir antik kente dönüşecek. Henüz hava çok soğuk.
Sagalassos Wildlife
I haven't seen many native animals here as I did in Xanthos. Other than a few lizards, I haven't come across many creatures. There were beautiful bird sounds, and tiny birds whose names I didn't know accompanied me with their songs throughout my journey. At that moment, I had the feeling that the birds were singing the epic tale of this love by perching on the tree branches, as told in the legend 7.
This Pisidian cat, whom I encountered in front of the Hadrian fountain, continued to yawn without changing its posture when it saw me.
Sagalassos Canlıları
Burada Xanthos'taki kadar çok yerli göremedim. Birkaç kertenkele dışında gezerken pek fazla canlı karşıma çıkmadı. Çok güzel kuş sesleri geliyordu, yolculuğum boyunca ne olduklarını bilmediğim küçücük kuşlar şarkılarıyla bana eşlik ettiler. O anda efsanede 7 anlatıldığı gibi kuşların ağaç dallarına konarak bu aşkın destanını okudukları hissine kapıldım.
Hadrian çeşmesinin önünde karşılaştığım bu Pisidya kedisi beni görünce hiç istifini bozmadan esnemeye devam etti.
This tiny native of Ağlasun at the door was also very sweet.
Kapıdaki bu minicik Ağlasunlu da çok tatlıydı.
I had to say goodbye to Sagalassos unwillingly, encountering ruins from ancient civilizations everywhere. I think I would have spent the whole day here. But I had to get to the museum before it closed, and I was very hungry. 🙂
Her tarafta eski medeniyetlerden kalma kalıntılarla karşılaşarak Sagalassos'a istemeden de olsa veda etmem gerekti. Bana kalırsa tüm günü burada geçirirdi. Ama hem kapanmadan müzeye yetişmem gerekirdi hem de çok acıkmıştım. 🙂
Lunch Break
After Sagalassos, I first went to Ağlasun and then to Burdur. I had to find a place to eat first. I don't know Burdur center very well. I chose Toros restaurant because it had a good TripAdvisor rating and it said it had vegetarian options.
Toros restaurant is located in the center of the city. It has an authentic atmosphere reminiscent of oriental corners with its decorations. I ordered broad beans as I love vegetable dishes. All that comes with the dissh is complimentary. When I eat out, I usually prefer salty ayran as a beverage. Since everyone in our family has low blood pressure genetically, I may have to consume sodium when outside. The price was reasonable, I paid 68 Turkish lira in total.
Yemek Molası
Sagalassos'tan sonra önce Ağlasun'a ordan Burdur'a geçtim. İlk önce yemek yiyebileceğim bir mekan bulmam gerekirdi. Burdur merkezi çok iyi bilmiyorum. Hem Tripadvisor puanı iyi olduğu için hem de vejeteryen seçenekler olduğu yazdığı için Toros lokantasını seçtim.
Toros lokantası kentin merkezinde yer alıyor. Dekorları ile şark köşelerini andıran otantik bir havaya sahip. Sebze yemeklerini sevdiğim için bakla siparişi verdim. Yanında gelenler hepsi ikram. İçecek olarak dışarıda yediğimde genelde tuzlu ayranı tercih ederim. Bizim ailede genetik olarak herkeste tansiyon düşük olduğu için dışarıdayken sodyuma başvurmam gerekebiliyor. Fiyatı uygundu, toplamda 68 Türk lirası ödedim.
My chances of eating dessert outside are quite low. Unfortunately, refined sugar is still the only sugar used for desserts in restaurants in Turkiye. If I were to make it at home, I could use the sugars from stevia or dried fruits. I hope there will be improvements in this area in the coming years. As you can see, I had to settle for just tea.
Dışarıda tatlı yeme şansım oldukça düşük. Maalesef Türkiye'deki lokantalarda henüz tatlılar için rafine şeker dışında bir şeker kullanılmıyor. Evde kendim yapacak olursam stevya ya da kuru meyvelerin şekerlerini kullanabiliyorum. Umarım önümüzdeki yıllarda bu konuda gelişmeler yaşanır. Çay ile yetindim anlayacağınız.
After the meal, the next stop is the Burdur museum. I wanted to see the artifacts found in Sagalassos here.
Yemekten sonra sırada Burdur müzesi var. Burada Sagalassos'ta bulunmuş eserleri görmek istiyordum.
The Artifacts at Burdur Museum
Although the museum's area is not very large, the number of exhibits is very large. There are sections where statues and objects extracted from Sagalassos are exhibited. The sculptures are very impressive. I think Sagalassos can compete with the city of Perge, which has plenty of statues, which I shared with you before. It is said that although the people of Sagalassos themselves were not very successful in sculpture, the artists who came here from another Anatolian city, Aphrodisias, have greatly contributed to their art.
Marcus Aurelius Statue
He is one of the historical figures that impressed me the most. Not only because he was emperor and philosopher at the same time, but also because his masterpiece, "Meditations" which he left behind. I like the Stoics. Especially Aurelius and Epictetus are my favourites. I stood in front of the giant statue and and had a quiet conversation with him for a while. I think he has not yet found the place he deserves in popular culture. I do not like his portrayal in movies and documentaries because I think they do not reflect Aurelius well enough. But if you haven't read his book, I suggest you take a look at it.
Burdur Müzesindeki Eserler
Müzenin alanı çok büyük olmasa da sergilenen eser sayısı çok fazla. Burada Sagalassos'tan çıkarılan heykellerin ve eşyaların sergilendiği bölümler var. Heykeller çok başarılı. Sagalassos bu konuda daha önce sizlerle paylaştığım heykeli bol olan Perge kenti ile yarışır bence. Anlatılanlara göre Sagalassoslular kendileri heykel konusunda çok başarılı olmasalar da bir başka Anadolu kenti olan Afrodisias'tan buraya gelen sanatçıların çok yardımı dokunmuş.
Marcus Aurelius Heykeli
Beni en çok etkileyen tarihi şahsiyetlerden biridir kendisi. Aynı zamanda hem imparator hem filozof olduğu için değil, daha ziyade kendinden sonra bıraktığı bir başyapıt olan "Kendime Düşünceler" adlı eseriyle. Stoacıları severim. Özellikle Aurelius ve Epiktetos favorilerim. Dev heykelin önünde bir süre durup kendisiyle bir süre sessizce dertleştim. Bence popüler kültürde hak ettiği yeri henüz bulmamış biridir kendisi. Filmlerde ve belgesellerdeki halini onu yeterince yansıtmadığını düşündüğümden pek beğenmiyorum. Ama okumadıysanız kitabına göz atmanızı öneririm.
The giant statue looks quite impressive, even though it's broken into pieces. Its size is enormou. Even his leg is almost as big as me. Its excellent preservation is owed to the fact that it remained underground for a long time in my opinion. Next to it there is the statue of Hadrian. But during my visit to the museum, I could not have the chance to see him, as they sent him to Istanbul temporarily. As I previously mentioned, they are both among the top 5 emperors in Roman history. I think it's because all of these emperors were adopted. If the emperors were their own sons, they would probably be more arrogant and cruel. In their time, Rome experienced a kind of golden age, which goes down in history as Pax Romana 8.
Dev heykeli parçalara ayrılmış olmasına rağmen oldukça iyi görünüyor. Boyutları çok büyük. Sadece ayağı bile neredeyse benim kadar. Çok iyi korunmuş olmasını sanırım toprağın altında kalmış olmasına borçlu. Hemen yanında Hadrian heykeli varmış. Ama benim müze ziyaretim sırasında geçici olarak İstanbul'a gönderdikleri için onu görmek nasip olmadı. İkisi de demin bahsettiğim gibi Roma tarihindeki en iyi 5 imparatorlar arasında ter alıyorlar. Bence bunun nedeni bu imparatorların tamamının evlatlık olmaları. İmparatorların kendi oğulları olsalardı muhtemelen daha kibirli ve acımasız olacaklardı. Onların zamanında Roma tarihe Pax Romana 8 olarak geçen bir çeşit Lale devri yaşamış.
Apollo Statue
Another giant statue. This large statue of Apollo found in the fountain is 3 meters long.
Apollon Heykeli
Dev bir heykel daha. Çeşmede bulunan bu büyük Apollon heykeli 3 metre uzunluğunda.
Dancing Girls
I mentioned this dancing girls frieze when I was talking about Heroon. The frieze is located just below the hero monument. One of the girls is playing the lyre. Other girls are dancing. Their clothes and shawls are very beautiful, and it feels like they could come to life and start dancing at any moment.
Dans Eden Kızlar
Bu dans eden kızlar frizine Heroon'dan bahsederken değinmiştim. Friz kahramanlık anıtının hemen alt kısmında yer alıyor. Kızlardan biri lir çalıyor. Diğer kızlar dans ediyorlar. Kıyafetleri ve şalları çok güzel, insan sanki her an canlanıp dans edeceklermiş gibi bir hisse kapılıyor.
Hera Statue
Is one of the statues found at the lower agora fountains. I think she was a woman worthy of being sculpted, after all, despite all of Zeus's infidelity, she continued to put up with him.
Hera Heykeli
Aşağı agora çeşmelerindenden bulunan heykellerden biri. Bence de heykeli yapılacak bir kadındı, sonuçta o kadar çapkınlığına rağmen hala Zeus'a katlanmaya devam ediyordu.
The Horned Goddess
Is one of the statues located next to Hera in the same fountain. The golden horn she holds in her hand symbolizes fertility. Therefore, another name for her is the horn of plenty.
Boynuzlu Tanrıça
Aynı çeşmede Hera'nın yanındaki heykellerden biri. Elinde tuttuğu altın boynuz bereketi sembolize ediyor. O yüzden bir başka adı da bereket boynuzu.
Nike Statue
The statue of Nike, the goddess of victory, is also located in the same fountain. It's pronounced as it's written, so it doesn't read like a sports brand. 🙂
Nike Heykeli
Aynı çeşmede bulunan zafer tanrıası Nike heykeli. Yazıldığı gibi okunuyor, yani spor markası gibi değil 🙂
Dionysus and Satyr
One of the sculptures of the fountain in the upper agora, the fountain of love. They have reflected the god of wine beautifully with grapes in his hair. His nose is a little bit broken. It has no special meaning. The situation that is usually encountered in the sculptures in the museum is that the sculptures do not have noses or arms. There may be damage over time.
Dionysos ve Satyr
Üst agoradaki çeşmenin yani aşk çeşmesinin heykellerinden biri. Saçlarında üzümlerle şarap tanrısını güzel bir şekilde yansıtmışlar. Burnu biraz kopmuş. Bunun özel bir anlamı yok. Müzedeki heykellerde genelde karşılaşılan durumdur heykellerin burunlarının ya da kollarının olmaması. Zamanla tahribatlar olabiliyor.
Nemesis Statue
Is one of the statues found in the fountain in the upper agora. The marble statue of the goddess of justice is well preserved to this day.
Nemesis Heykeli
Yine üst agoradaki çeşmede bulunan heykellerden biri. Adalet tanrıçasının mermer heykeli günümüze kadar iyi korunmuş.
Sundial
This lion-footed sun dial is among the sculptures worth seeing. Thanks to the indicator on the inside, it helped the people of Sagalassos to learn the time.
Güneş Saati
Bu aslan ayaklı güneş saati de görülmeye değer heykeller arasında. İç kısmında bulunan gösterge sayesinde Sagalassosluların saati öğrenmelerine yardımcı olmuştur.
Warrior Figures
There are many figures related to the war in the statues and tombs. In addition to weapons and defense tools such as swords and shields, gladiator statues also appear.
Savaşçı Figürleri
Bulunan heykel ve mezarlarda savaşla ilgili çok sayıda figür yer almakta. Kılıç kalkan gibi silah ve savunma aleterinin yanında gladyatör heykelleri de karşımıza çıkıyor.
Ostoteks / Ossuaries (Ash boxes)
A large number of ostoteks o ossuries, which were used to preserve the bones and ashes of the dead, are on display.
Ostotekler (Kül kapları)
Ölülerin kemiklerinin ve küllerinin muhafaza edilmesi için kullanılmış olan çok sayıda ostotek sergilenmekte.
Zeus and Poseidon Sculptures
Statues of Zeus, god of the sky, and Poseidon, god of the seas. Makes you think how similar the two brothers are to each other.
Zeus ve Poseidon Heykelleri
Göklerin tanrısı Zeus ve denizlerin tanrısı Poseidon'un heykelleri. İki kardeş ne kadar da birbirlerine benziyorlar diye düşündürüyor.
Miscellaneous Objects
And various vessels and objects found in the neighboring ancient cities of Sagalassos.
Çeşitli Eşyalar
Ve Sagalassos'a komşu antik kentlerde bulunan çeşitli kaplar ve eşyalar.
I said goodbye to the Burdur museum here and stopped by the nearby museum.
Burdur müzesine burada veda ederek yakındaki doğa tarihi müzesine de uğradım.
Museum of Natural History
This is a small museum. It can be visited in half an hour. While I was here, I stopped by and watched the sculptures of extinct mammoths and other animals.
Doğa Tarihi Müzesi
Küçücük bir müze burası. Yarım saatte tamamı gezilebilir. Gelmişken buraya da uğrayıp nesli tükenmiş olan mamotların ve diğer hayvanların heykellerini izledim.
In addition to the statues and bones of mammoths, the museum features animations of creatures that naturally live in this environment, such as lynx, goats, and eagles.
Müzede mamıt heykel ve kemiklerinin yanı sıra vaşak, keçi, kartal gibi bu çevrede doğal olarak yaşamını sürdüren canlıların canlandırmaları yer alıyor.
A Short Burdur Tour
As I mentioned before, I don't know Burdur that well. But the city center is already very small. It can be easily explored and finished in a short time. While I was here, I I decided to take a short tour and stop by a few places worth seeing.
Kısa Bir Burdur Turu
Yukarıda dediğim gibi Burdur'u pek bilmiyorum. Ama şehir merkezi zaten çok küçük. Kısa sürede gezilip bitiriliyor. Gelmişken kısa bir tur yapıp birkaç görülmeye değer yere uğradım.
I liked the people of Burdur. They are very friendly and welcoming. I had the change to chat with some very nice people in Ağlasun. They were very happy when they heard that I was going to talk about Sagalassos online. They think that the promotion of the city is not enough, and I agree with them. I think that a city that preserves its historical heritage so well and brings it to the present day should be more widely known and visited.
Burdur halkını çok sevdim. Çok sıcakkanlı insanlar. Ağlasun'da özellikle çok tatlı insanlarla muhabbet etme fırsatım oldu. İnternette Sagalassos'tan bahsedeceğimi duyduklarında çok mutlu oldular. Tanıtımının fazla yapılmadığını düşünüyorlar ve ben de onlara bu konuda katılıyorum. Tarihin mirasını bu kadar iyi koruyup günümüze ulaştıran bir kentin daha çok bilinmesi ve ziyaret edilmesi gerekir bence.
Useful Information
How to get there? Sagalassos is located in the Ağlasun district of Burdur province (in Turkiye). You can visit Ağlasun after coming to one of the cities of Antalya, Burdur or Isparta. Once you reach the center of Ağlasun, you need to go up towards the mountains. It can be reached by small cars or minibuses. Large buses are not allowed. You need at least 4 hours to explore the interior of Sagalassos. Its terrain is very large. If you have the time, I highly recommend even dedicating your whole day to visiting Sagalassos.
Pinmapple: [//]:# (!pinmapple 37.67744 lat 30.51696 long d3scr)
Faydalı Bilgiler
Nasıl Gidilir? Sagalassos Burdur iline ait olan Ağlasun ilçesinde yer alıyor. Ağlasun'a Antalya, Burdur ya da Isparta illerinden birine geldikten sonra geçebilirsiniz. Ağlasun merkezine ulaştıktan sonra dağlara doğru çıkılması gerekir. Küçük arabalarla ya da minibüslerle ulaşılabilir. Büyük otobüslerin çıkmasına izin verilmiyor. Sagalassos'un içini gezmek için en az 4 saate ihtiyacınız var. Arazisi çok geniş. Vaktiniz varsa tüm gününüzü ayırmanızı bile öneririm.
The photograph was taken from the board in the museum
What should be the dress code? Sagalassos is a well-preserved and well-maintained ancient city. So you won't have to climb too many cliffs. You can easily navigate by following the stairs and signs. I still recommend wearing closed shoes to protect yourself from thorns and reptiles. If you visit in winter, don't forget that the weather will be 5 degrees lower than Ağlasun. I recommend hats and sunglasses for those who will visit in the summer.
Kılık kıyafet nasıl olmalı? Sagalassos iyi korunduğu gibi bakımlı da bir antik kent. Yani çok fazla uçurum çıkmak zorunda kalmazsınız. Merdivenleri ve levhaları takip ederek rahat bir şekilde gezebilirsiniz. Yine de dikenlere ve sürüngenlere karşı kapalı ayakkabı giymenizi tavsiye ederim. Kışın çıkacaksanız hava durumunun Ağlasun'a göre 5 derece daha altında olacağını unutmamalısınız. Yazın gelecek olanlara şapka ve güneş gözlüğü öneririm.
How much is the entrance fee? The entrance fee is 60 Turkish liras like other ancient cities, with a discount for children. It's open every day. The opening hours are approximately 08:30-17:30, but it is recommended to confirm before visiting as it may change.
Where can you eat? There is a small cafeteria in Sagalassos. Here you can have a light snack for coffee. You can also choose the tented restaurants along the way for a meal. But if you have time, it is recommended to go to Burdur. There are too many restaurant options for everyone in the city center.
Giriş ücreti ne kadar? Giriş ücreti diğer antik kentlerde olduğu gibi 60 Türk lirası, çocuk indirimi var. Her gün açık. Saatle yaklaşık olarak 08:30-17:30 ama değişebilir diye yine gitmeden önce teyit etmenizde yarar var.
Nerede yemek yenir? Sagalassos'ta küçük bir kafeterya var. Burada kahve için hafif bir şeyler atıştırabilirsiniz. Yemek için ayrıca yol üzerinde bulunan çadırlı restoranları tercih etmek de bir seçenek. Ama vaktiniz varsa Burdur'a inmenizi tavsiye ederim. Şehir merkezinde herkese göre çok fazla restoran seçeneği var.
References / Yararlanılan kaynaklar:
1. Wikipedia Sagalassos - https://tr.wikipedia.org/wiki/Sagalassos
2. https://tr.wikipedia.org/wiki/Marc_Waelkens
3. Sagalassos belgeseli www.youtube.com/watch?v=riuLLSoPo7Q
4. Sagalassos kenti https://fosmanca.art/genel/sagalassos-antik-kenti/
5. Beş iyi imparator https://tr.wikipedia.org/wiki/Be%C5%9F_%C4%B0yi_%C4%B0mparator
6. Tektonik göl https://tr.wikipedia.org/wiki/Tektonik_g%C3%B6l
7. Aşk çeşmesinin hikayesi www.aglasun.gov.tr/aglasundaki-ask-cesmesinin-hazin-hikayesi
8. https://tr.wikipedia.org/wiki/Pax_Romana
9. Marc Waelkens belgesel www.youtube.com/watch?v=l6l_H6zBMZ4
10. Sagalassos DNA https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kaza-kaza-3-bin-yillik-akrabalarini-buldular-39088700
That's all for today. I haven't decided yet where to go next. I want to spend a few more days in Burdur. The people of Ağlasun recommended me to visit the İnsuyu Cave if I have time. I haven't been there in a while. In addition, there is an ancient city in this area called Kibyra, which I have never visited before. Maybe I can also explore that. Let's see how it goes 🙂 Thank you for reading.
Bugünlük anlatacaklarım bu kadardı. Buradan sonra nereye gideceğime henüz karar vermedim. Burdur'da birkaç gün geçirmek istiyorum. Ağlasunlular zamanın olursa mutlaka İnsuyu mağarasına da uğra dediler. Oraya bayağıdır gitmedim. Ayrıca bu civarda daha önce hiç gitmediğim Kibyra isimli bir antik kent var. Belki orayı da gezebilirim. Bakalım nasıl olacak 🙂 Hoşça kalın. Okuduğunuz için teşekkür ederim.