Hi guys. It's been a while since I last wrote a post. However, I am currently feeling quite low, motivating me to pick up my pen and write. February usually goes very badly for me. At least that's how it's been since I lost the most important person in my life on a February day. Unfortunately, February was bad not only for me this year, but for everyone in my country (Turkiye), due to the disaster.
Some people are good at sharing their unhappiness. I have never found myself to be successful in this regard. I don't usually say much when I'm unhappy. I can even exaggerate, you might not be able to reach me when I am unhappy. So if you can hear from me right now, it probably means I've taken action to return to my default settings. At times like this, I usually feel like going out and getting away. That's what happened this time too. It is no coincidence that I turned the route towards Xanthos. This place has both touched and enchanted me every time I visited with its sad story. While I was on the road, I had the feeling that I was going to talk to my foul-weather friend.
Herkese merhaba. Upuzun bir aradan sonra bana bu yazıyı yazdıran şey nedir diye soracak olursanız, sanırım bu kez mutsuzluk. Şubatları genelde çok kötü geçer benim için. En azından dünyadaki en sevdiğim insanı bir Şubat gününde kaybettikten sonra bu böyledir. Bu sene Şubat ayı malum felaketten dolayı sadece benim için değil memleketteki herkes için kötü geçti maalesef.
Bazı insanlar mutsuzluklarını paylaşmakta iyidirler. Kendimi bu konuda oldum olası başarılı bulmamışımdır. Genelde mutsuzken pek sesim çıkmaz. Hatta abartabilirim, mutsuzken bana ulaşamayabilirsiniz de. Yani şu anda benden haber alabiliyorsanız, muhtemelen bu varsayılan değerlerime dönmek için harekete geçmiş olduğum anlamına geliyor. Böyle zamanlarda genelde kendimi dışarıya atıp uzaklaşasım gelir. Bu kez de öyle oldu. Rotayı Xanthos'a çevirmiş olmam da tesadüf değil. Burası acıklı hikayesiyle beni her ziyaretimde hem duygulandırmış hem büyülemiştir. Yola çıkarken içimde kötü gün dostumla dertleşmeye gidiyormuşum gibi bir his vardı.
Xanthos - A City of Fearless People Who Chose Death Over Surrender
I could never visit this place without getting emotional because I know its tragic story. Maybe Xhantos was my excuse to cry this time. The people who lived here have walked towards death many times throughout history. Xanthos is the city of fearless and honorable people who choose death over surrender to the enemy.
This city used to be one of the most important cities of Lycia. Naturally, when Persians began to invade Anatolia, Xanthos became one of their targets. You may have watched the movie "300 Spartans". The Persians were very cruel, burning and destroying everything in their way. I compared the dates and wondered if it was the dreadful Xerxes in the movie who attacked here, but it was not him. It must have been one of his ancestors. The name of the commander leading the army was Harpagos. They attacked the city, Xanthians fought heroically, but the enemy was both numerically superior and better equipped, as a result, the Lycians lost. If they surrendered, children and the elderly would be thrown off the castle walls, and the young would become slaves. At that moment, they make the difficult decision and filled the castle with all the women, elderly, and children, then set it on fire. The warriors, swore to fight to death and charged towards Persians, and as a result, they all died. The written source 1 about it belongs to Herodotus in history.
Xanthos - Toplu İntiharların Kenti
Acıklı hikayesini bildiğim için burayı duygulanmadan gezmem hiçbir zaman mümkün olmadı. Belki de ağlamak için bahanemdi Xhantos. Burada yaşayan halk tarih boyunca defalarca toplu halde ölüme doğru yürümüşler. Düşmana teslim olmaktansa ölümü seçen korkusuz ve onurlu insanların kentidir Xanthos.
Burası bir zamanlar Likya'nın en önemli şehirleriden biriydi. Doğal olarak Persler Anadolu'yu işgal etmeye başladıklarında gözlerini diktikleri yerlerden biri oldu. "300 Spartalı" filmini belki izlemişsinizdir, Persler çok acımasızlardı, önlerine geleni yakıp yıkarak ilerliyorlardı. Xanthos'a gelen aynı ordu değil, acaba filmdeki korkunç Kserkses mi buraya saldıran diye tarihleri karşılaştırdım, ama değilmiş. Onun atalarından biri olmalı. Ordunun başındaki komutanın adı Harpagos. Şehre saldırıyorlar, Xhantoslular kahramanca karşı koyuyorlar, maalesef karşı taraf hem sayıca fazla hem daha donanımlı, sonuç olarak Likyalılar kaybediyorlar. Teslim olurlarsa çocuklar ve yaşlılar kale duvarlarından aşağıya atılacak, gençler köle olacaklar. O anda zor kararı veriyor ve tüm kadınları, yaşlı ve çocukları kaleye doldurup yakıyorlar. Savaşçılarsa ölümüne savaşacaklarına yemin edip düşmanın üzerine atlıyorlar ve sonuç olarak hepsi ölüyor. Bununla ilgili yazılı kaynak 1 tarihte Herodot'a aittir.
A sad story. I think there were women among those who heroically jumped to their deaths. Because Xanthos was a society where women had a say in leadership. In some sources 2 which I had read before, I learned that lineage names continued through women. Moreover, I think that choosing death instead of surrendering was not a behavior contrary to Lycian beliefs at that time. Primitive societies had very different thoughts on suicide. While some societies or philosophers condemned it, others affirmed the opposite option and sometimes approved the act of ending one's life, especially in situations when suicide was the only option.
According to Herodotus, 80 families who were outside the city during the Persian invasion later came here and revived life in Xanthos. There is a very poignant inscription from that period in the city.
We made our houses graves, And our graves are homes to us.
Our houses burned down, And our graves were looted.
We climbed to the summits, We went deep into the earth,
We were drenched in water, They came and got us.
They burned and destroyed us. They plundered us.
And we, For the sake of our mothers,
Our women, And for the sake of our dead,
And we, In the name of our honor, And our freedom,
We, the people of this land, Who sought mass suicide.
We left a fire behind us, Never to die out… 3
Üzücü bir hikaye. Bence kahramanca ölüme atlayanların içinde kadınlar da vardı. Çünkü Xantos kadınların yönetimde söz hakkı sahibi olduğu bir topluluktu. Bazı kaynaklarda 2 soyun kadınların ismiyle devam ettiğini daha önce okumuştum. Ayrıca teslim olmaktansa ölümü tercih etmeleri bence o zamanki Likya inancına ters düşen davranış değildi. İlkel toplumlar intihar konusunda çok farklı düşüncelere sahip olmuşlar. Bazı toplumlar veya filozoflar tarafından intihar kınanırken bazıları tam tersi bu seçeneği olumlamış ve bazen, özellikle de tek seçeneğin ihtihar olduğu durumlarda insanın kendi yaşamına son vermesi durumunu onaylamışlardır.
Herodot'un aktardığı bilgiye göre Pers işgali sırasında kentin dışında olan 80 aile sonradan buraya gelmiş ve Xantos'ta yaşamı yeniden canlandırmış. Kentte o dönemden kalma çok acıklı bir yazıt var.
Evlerimizi mezar yaptık mezarlarımızı ev,
Yıkıldı evlerimiz, yağmalandı mezarlarımız,
Dağların doruğuna çıktık, toprağın altına girdik,
Suların altında kaldık,
Gelip buldular bizi, yakıp yıktılar,
Biz ki analarımızın, kadınlarımızın,
Ve ölülerimizin uğruna toplu ölümleri yeğleyen,
Bu toprağın insanları
Bir ateş bıraktık geride,
Hiç sönmeyen ve sönmeyecek olan. 3
Unfortunately, the only recorded mass suicide in the history of Xanthos was not the only one. About 400 years after this event, Xanthos was invaded again, this time by the Romans led by commander Brutus. And the city experienced mass suicide once again. With everyone from children to adults throwing themselves into the flames. According to some sources, 4 when Brutus saw a woman throwing her child into the fire, he was deeply saddened and promised to reward his soldiers for every Lycian they saved.
To be honest, I find it hard to believe that Brutus was truly saddened by this. After all, we are talking about someone who has gone down in history with the phrase "Even you, Brutus?" 5. Unfortunately, mass suicides were real. This was enough to turn Xanthos into a city of sorrows.
Ne yazık ki Xanthos'un tarihindeki tek toplu intihar olayı bununla sınırlı kalmadı. Bu olaydan yaklaşık 400 yıl sonra Xanthos bu kez başlarında komutan Brütüs olan Romalılar tarafından işgal ediliyor. Ve kent toplu inhihar olayını tekrardan yaşıyor. Çocuktan büyüğe herkes kendini ateşlerin içine atarak intihar ediyor. Bazı kaynaklara göre, 4 Brütüs kucağında çocuğuya ateşe atlayan bir kadını görünce bu duruma çok üzülüyor ve askerlerine kurtaracakları her Likyalı için ödül vereceğini vaadediyor.
Bana Brütüs'ün üzülmüş olması çok da inandırıcı gelmiyor açıkçası. Sonuçta tarihe "Sen de mi Brütüs" lafıyla geçmiş 5 birinden bahsediyoruz. Ama maalesef toplu intihar olayları gerçek. Bu da kenti acıların kenti yapmaya yetiyor.
Traces of the Past in Xanthos
Ancient Theater
The city of Xanthos is built on two hills. It is possible to find traces from the Romans on the first hill and remnants from the Lycian and Byzantine periods on the second part. The ancient theater is one of the best preserved structures up to our time. I enter the theater located at the entrance and sit down, pondering deeply on what my life would have been like if I had lived in Xanthos.
Xanthos'ta Geçmişin İzleri
Antik Tiyatro
Xanthos kenti iki tepenin üzerine kurulu. İlk tepede Romalılardan, ikinci kısımda Likya ve Bizans dönemlerinden kalma izlere rastlamak mümkün. Çağımıza kadar en iyi korunmuş yapılardan biri antik tiyatro. Girişte yer alan tiyatroya geçip oturuyorum ve Xanthos'ta yaşamış biri olsam acaba nasıl bir yaşamım olurdu diye derin düşüncelere dalıyorum.
The theater is a classical Hellenic theatre. I guess from the reliefs I saw in the Antalya museum what kind of events were held here. In the reliefs found in Xantos, wild animals, especially figures like lions and tigers are frequently encountered. During my recent visit to the Antalya museum, a plaque with a bull relief caught my attention. Probably shows featuring wild animals and gladiators were very popular.
Tiyatro klasik bir Helen tiyatrosu. Burada ne tür etkinlikler yapıldığını az çok Antalya müzesinde gördüğüm kabartmalardan tahmin ediyorum. Xantos'ta bulunan kabartmalarda vahşi hayvanlar, özellikle aslan ve kaplan gibi figürlere bolca rastlanmakta. Antalya müzesini son ziyaretimde üzerinde boğa kabartması olan levha dikkatimi çekmişti. Muhtemelen vahşi hayvanlar ve gladyatörlerle yapılan gösteriler çok rağbet görmüştür.
The audience section of the theater is located quite high. This was probably built so that animals or maybe weapons don't harm the audience during the show. I think I would never want to be a part of that. You work so hard to kill an animal, and the next day they bring another one in front of you. An endless struggle for survival. When you think about it this way, I don't think anyone would want it.
Tiyatronun seyirci kısmı bir hayli yüksekte yer alıyor. Bu da herhalde gösteri sırasında hayvanlar veya belki de silahlar seyircilere zarar vermesin diye bu kadar yüksekte inşa edilmiştir. Düşünüyorum da bir gladyatör olmayı hiç istemezdim. Yani o kadar uğraşıp bir hayvanı öldürüyorsun, ertesi gün bir başkasını çıkarıyorlar karşına. Bitmeyen bir yaşam savaşı. Bu şekilde düşününce kimse istemezdi sanırım.
The Harpy Monument and the Lycian Sarcophagus
This monument and the sarcophagus have become symbols of the ancient city of Xanthos. The height of the monument is the first thing that catches the eye. There are several depictions on it, including reliefs of winged creatures (harpies). This monument provides some clues about the early beliefs of the Lycian people. Being close to the sky means being close to the gods. The harpies carried the souls to the other world. A classical Lycian sarcophagus is located next to the monument. A similar sarcophagus is displayed at the entrance of the Antalya Museum.
Harpy anıtı ve Likya lahdi
Tiyatronun yan tarafında Xantos'un sembolü haline gelmiş olan harpy anıtı ve Likya lahdi yer alıyor. Anıtın yüksekliği ilk dikkat çeken şey. Üzerinde kanatlı yaratık kabartmaları da dahil olmak üzere birkaç tasvir var. Bu anıt bize Likyalıların ilk inançları konusunda bazı ipuçları veriyor. Gökyüzüne yakın olmak bir bakıma tanrılara yakın olmak anlamı taşıyor. Kanatlı varlıklar ise ruhları öteki dünyaya taşıyan harpy'ler. Anıtın yanındaki klasik bir Likya lahdi. Gidenler Antalya müzesinin girişinde bu tarz bir lahit sergilendiğini görmüşlerdir.
The Inscribed Pillar
The information inscribed on this pillar states that there was a statue of the king on top, who lived a life of battles. The inscriptions on this monument were erected in honor of the king of Lycia.
Yazıtlı Pilye
Bu yazıtın üstünde bir zamanlar hayatı savaşlarda geçen kralın heykelinin yer aldığı bilgisi yer alıyor. Kralın şerefine dikilen bu anıtın üzerindeki yazılar Likçe.
Church
When I reach the second hill, I first visit the Byzantine church. More precisely, what is left of the church. Not much has remained. But the excavations are ongoing. More details and relics will come to light with new discoveries.
Kilise
İkinci tepeye geçtiğimde önce Bizans döneminden kalmış kiliseyi ziyaret ediyorum. Daha doğrusu kiliseden geriye kalanları. Çok fazla şey kalmamış. Ama kazılar devam ediyor. Yeni keşiflerle daha fazla detay ve kalıntı gün yüzüne çıkacaktır.
The belief in the goddess Leto and her children Artemis & Apollo was influential in this region. At the moment, we can't see many remains left from the temple of Artemis.
Bölgede tanrıça Leto ve çocukları Artemis ile Apollon inancının etkili olduğuna dair çok sayıda bilgi var. Artemis tapınağından da geriye kalan çok fazla kalıntı göremiyoruz şu anda.
Photos of the Artemis and Apollo statues I took at the Antalya museum. These statues do not belong to Xantos. They were discovered from the excavations in Perge. Their sculptures were more successful because there was a school of sculpture in Perge. Xantos artists were not as skilled as them.
Antalya müzesinde çektiğim Artemis ve Apollon heykellerinin fotoğrafları. Bu heykeller Xantos'a ait değil. Perge'de yapılan kazılardan çıkarılan heykeller. Perge'de heykeltıraşlık okulu olduğu için onların heykelleri tabii daha başarılıydı. Xantos sanatçıları onlar kadar marifetli değiller.
But there are many reliefs found in churches and temples. Especially the figures of flowers, birds and butterflies are very eye caching.
Ama kilise ve tapınaklarda bulunan çok sayıda kabartmalar var. Özellikle çiçek, kuş, kelebek figürleri çok dikkat çekiyor.
I'm not sure if they made the flowers resemblings the ones found here or if they were religious symbols. A large number of endemic plants was grown in the region. For example, I've already found a flower that resembles the one in these reliefs.
Çiçekleri buralarda bulunan çiçeklere özenerek mi yaptılar yoksa dini semboller mi o konudan emin değilim. Bölgede binyıllar öncesinden kalma çok sayıda endemik bitki yetişiyor. Örneğin bu kabartmalardakine benzeyen bir çiçek buldum bile.
I have seen this door figure on sarcophagi in the Antalya museum before. perhaps it symbolized a door to the other world. Maybe it was a treasure sign.
Bu kapı figürünü ise daha önce Antalya müzesinde lahitlerin üzerinde görmüştüm. belki de onar için öteki dünyaya açılan bir kapıyı sembolize ediyordu. Belki de define işaretiydi.
Although it is not directly relevant to the topic, the frightening scary figures I observed on the sarcophagi have intrigued me since the beginning. Initially, I had trouble comprehending their significance, but after learning that the Lycians inscribed various curses on their tombs, their purpose became clearer. They intended to frighten malevolent spirits away. The reliefs of the Medusa Gorgon, which I frequently encounter on sarcophagi, likely served a similar purpose.
Konuyla çok alakalı değil ama lahitlerin üzerinde gördüğüm korkutucu figürler benim için ilk günden beri çok ilgi çekici olmuştur. İlk zamanlar bunlara çok anlam veremiyordum. Ama sonradan Likyalıların mezarlarının üzerine çeşitli beddualar yazdıklarını okuduğumda durum daha da anlaşılır olmaya başladı. Bu şekilde kötü ruhları korkutup kaçırmaya çalışıyorlarmış. Lahitlerin üzerinde sıkça karşılaştığım Medusa Gorgon kabartmaları da muhtemelen kötü ruhları korkutup kaçırmak için.
Necropolis
Here is the necropolis, is one of the most worthwhile places to visit. This is the place of the dead, a cemetery. It is located on a hill that is a bit difficult to reach. There are a lot of cliffs. But it is definitely worth seeing. When you explore this place, it is understood why the Lycians wrote "We made our houses graves, and our graves are homes to us." in their poem. These tombs are indeed house-shaped. Like miniature homes.
Nekropol
İşte nekropol bence burada en görülmeye değer yerlerden biri. Burası ölülerin mekanı yani basitçe mezarlık. Biraz ulaşılması zor bir tepede yer alıyor. Bolca uçurum var. Ama kesinlikle görülmeye değer bir kısım. Burayı gezince Likyalıların şiirde neden "Evlerimizi mezar yaptık mezarlarımızı ev" yazdığı anlaşılıyor. Bu mezarlar gerçekten de ev şeklinde. Adeta minyatür birer ev gibi.
The parts inside the tomb-houses, where the dead are laid to rest, are noteworthy. Some of them even have pillows. It indicates that the person buried there was wealthy. Not every tomb has a pillow. They added pillows to some tombs to make them comfortable in the afterlife.
Ev - mezarların yani lahitlerin içinde ölülerin yattıkları kısımlar dikkat çekici. Bazılarında yastık kısmı da var. Buradan kişinin varlıklı biri olduğu anlaşılıyor. Her mezarda yastık yok. Diğer tarafta rahat etsin diye bazı mezarlara yastıklar eklemişler.
Some sarcophagi have three people, some are more crowded. They have inscriptions on them. It usually contains personal information about the person.
Bazı lahitler üç kişilik, bazıları daha kalabalık. Üzerlerinde yazıtlar var. Genelde kişiyle ilgili özel bilgiler yer alıyor.
It is possible to come across these inscriptions in abundance in the Acropolis. I have read that artificial intelligence programs have been developed to read ancient Lycian and Greek inscriptions but I haven't had a chance to test it yet. Then maybe we can read them all and learn more.
Akropol kısmında da bu yazıtlara bolca rastlamak mümkün. Eski Likçe ve Yunanca yazıtları okuyabilen yapay zeka programları geliştirdiklerini okumuştum. Henüz test etme imkanım olmadı. O zaman belki de hepsini okuyup daha fazla bilgi edinebiliriz.
This is the entrance to the city. It may indicate that the city, which is quite large, is crowded. Walking here iss like taking a step back in time and experiencing the city as it was back then.
Burası şehrin girişi. Oldukça büyük olduğu şehrin kalabalık olduğunu gösteriyor olabilir. Burada yürürken insan kısa süreliğine adeta o dönemde yaşıyormuş gibi bir hisse kapılıyor.
Xanthos' Plants
I have mentioned before the existence of some endemic plants in the ancient cities I visited. Most of them have been growing in this region since ancient times.
Xanthos'un Bitki Örgüsü
Daha önce gezdiğim antik kentlerde bazı endemik bitkilerin varlığından söz etmiştim. Bunların çoğu eski dönemlerden beri bu bölgede yetişmekte.
I don't know the names of all of them, but a girl recently approached to me while I was taking pictures of this plant. She was studying biology. She told me that the plant's name is Euphorbia. I had never paid attention to this plant until then. I usually upload pictures of the ones that pique my curiosity to Google Images to find out their names. Euphorbia is a very poisonous plant. It has a very nice appearance, but so don't be fooled by appearances.
Hepsinin adını bilmiyorum ama bu bitkinin fotoğraflarını çekerken geçenlerde bir kız yanıma geldi. Biyoloji eğitimi alıyormuş. Onun adı sütleğen dedi. O zamana kadar hiç ne olduğuna bakmamıştım. Genelde çok merak ettiklerimi Google görsellere yükleyip adlarına bakarım. Sütleğen çok zehirli bir bitkiymiş. Çok hoş bir görüntüsü var ama demek ki görünüşe aldanmamak gerekir.
Xanthos Creatures
Lycians no longer live in this region, but this is the home of some living creatures. You can clearly understand this from the various sounds you hear while walking.
Xanthos Sakinleri
Artık bu bölgede Likyalılar yaşamıyor ama burası bazı canlıların evi. Yürürken duyduğunuz çeşitli seslerden bunu çok net anlayabiliyorsunuz.
The terrain is quite large. There are white stones in some parts to perevent getting lost. It is possible to find the way by following these stones. Otherwise, it's the area where navigation is invalid because there are cliffs everywhere..
Arazi oldukça geniş. Kaybolma ihtimaline karşı bazı bölümlerde beyaz taşlar var. Bu taşları takip ederek yolu bulmak mümkün. Diğer türlü navigasyonun geçersiz kaldığı bölge çünkü her taraf uçurum.
The Artifacts at Antalya Museum
Some items and reliefs found in the city of Xanthos are exhibited at the Antalya museum. There are not many items found yet. Probably because most of the things are still waiting to be discovered under the ground.
Antalya Müzesindeki Eserler
Antalya müzesinde Xanthos kentinde bulunan bazı eşyalar ve kabartmalar sergilenmekte. Çok fazla bulunan eşya yok. Muhtemelen nedeni henüz çoğu şeyin toprağın altında keşfedilmeyi bekliyor olmasıdır.
The Meaning of the Name Xanthos
I would like to touch on the meaning of the city's name. In many sources, the meaning of the word Xantos is "yellow". In fact, the name of the river that passes by the city and probably the color of the water gave this name to the city. Historical sources contain information that the name of the city in Lycian inscriptions was Arnna. 6 That also means "yellow". In mythology, there is a river god 7 named Xanthos, but I honestly don't know what the connection is with this place.
Xanthos İsminin Anlamı
Biraz da kentin isminin anlamına değinmek istiyorum. Birçok kaynakta Xantos kelimesinin anlamının "sarı" olduğu geçmektedir. Aslında bu kentin kıyısından geçen nehrin adı ve muhtemelen suyun renginden dolayı bu ismi almıştır. Tarihi kaynaklarda şehrin Likya yazıtlarındaki isminin Arnna olduğu bilgisi yer alıyor. 6 O da aynı şekilde "sarı" anlamına geliyor. Mitolojide bir ırmak tanrısı 7 var Xanthos adında ama burasıyla ne ilgisi var açıkçası onu bilmiyorum.
Also the name of Achilles' horse in the Trojan War was Xanthos. 8
Bir de Achilles'in Truva savaşındaki atının adı da Xanthos. 8
Although the horse has nothing to do with this city. But there mights be the Trojan war. In other words, it is known in the sources that the heroic Lycian king Sarpedon, who took part in that war, was from Xanthos. 9 Sarpedon was on Hector's side in the war. If it were me, I'd also be on his side. So except Achilles, there's nothing eye catching on the other side. Hector, Achilles, Sarpedon... who doesn't love heroes. But I can't say the same for Paris. Even having Orlando Bloom in the movie couldn't save the character. He is such an annoying character imo.
So if the Trojan war really happened, the Xanthosians took the side of the Trojans in that war. In Homer's Iliad, which I am a fan of, mythology, literature and history are so intertwined that it is not easy to tell what is real and what is myth. The Iliad is one of my favorites. My childhood has a lot to do with it. I remember when I was a little girl reaching out on my fingertips to grab the Iliad from my father's library. It was a thick book. From the eyes of a child, it looked huge to me. I remember loving to examine the characters and their stories. I must have been so absorbed in those tales that one day I went to my father and told him I wanted to change my name. I even remember asking for the name "Ellada." My father smiled and said, "Okay, my dear daughter. If you really want to change your name, you will have to wait a little bit. When you are of legal age, we can apply to the necessary places and change your name." I guess he understood that it was just a passing whim. BBy the time I turned 18, I had already forgotten about my request. I don't even know how the topic of the Iliad came up, but I should probably stop here and not give you a headache with more of my ramblings.
Gerçi atın bu kentle bir alakası yok. Ama Truva savaşının olabilir. Yani kaynaklarda o savaşta yer alan kahraman Likya kralı Sarpedon'un Xanthoslu olduğu bilinmekte. 9 Sarpedon savaşta Hektor'un tarafında yer alıyor. Gerçi ben olsam ben de onun tarafında yer alırdım. Yani Aşil olmasaydı diğer tarafta pek cazip bir şey yok. Hector, Achilles, Sarpedon... kahramanları kim sevmez. Ama Paris için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Filmde Orlando Bloom'un oynaması bile kurtarmıyor. Acayip gıcık olduğum bir karakter.
Yani Truva savaşı gerçekten olduysa Xanthoslular o savaşta Truvalıların safında yer almışlar. Homeros'un hayranı olduğum İlyada'sında mitoloji, edebiyat ve tarih o kadar iç içe geçmiş durumda ki neyin gerçek neyin mit olduğunu anlamak hiç kolay değil. İlyada en sevdiğim eserlerden biri. Bunda çocukluğum da etkisi var. Küçük bir kızken parmaklarımın ucunda uzanıp babamın kütüphanesinde yer alan İlyada'yı aldığımı hatırlıyorum. Kalınca bir kitaptı. Bir çocuğun gözünden bakıldığında iyice devasa geliyordu bana. Karakterleri ve hikayelerini incelemeyi çok sevdiğimi hatırlıyorum. Kendimi oradaki masallara çok kaptırmış olacağım ki bir gün babamın karşısına geçip adımı değiştirmek istediğimi söyledim. Hatta söylemekle kalmayıp adımın "Ellada" olduğunu talep ettiğimi hatırlıyorum. Babamın gülümsediğini hatırlıyorum. "Peki kızım madem çok istiyorsun adını değiştirebilirsin. Ama bunun için biraz beklemen gerekecek. Reşit olduğunda gereken yerlere başvuru yapıp adını değiştirelim." dedi. Sanırım gelip geçici bir heves olduğunu o da anlamıştı. 18 yaşıma geldiğimde bu talebimi çoktan unutmuştum bile. Şimdi konu İlyada'dan açılınca nereden aklıma geldi kendim de bilmiyorum :) Sanırım bugünlük anlatacaklarımı burada sonlandırıp daha fazla kafanızı şişirmesem iyi olacak.
Useful Information
Where is Xanthos and how to get there? It is located in Kınık, a small village in Kaş (Turkiye). The people here are engaged in greenhouse cultivation. I saw plenty of tomato greenhouses as I was passing by. You can reach the region by taking the Kınık minibuses from the Antalya bus station.
Pinmapple: [//]:# (!pinmapple 36.35717 lat 29.31818 long d3scr)
Faydalı Bilgiler
Xanthos nerede ve nasıl gidilir? Kaş'taki küçük bir köy olan Kınık'ta yer alıyor. Buradaki halk seracılıkla uğraşıyor. Geçerken bolca domates serası gördüm. Kendi aracınızla veya Kınık minibüsleriyle bölgeye ulaşabilirsiniz.
What to wear? I highly recommend wearing good outdoor shoes here. There are a lot of thorny plants. In stony areas definitely live snakes and scorpions, although it doesn't come across to me. That's why I recommend you to wear closed shoes and clothes suitable for climbing.
How much is the entrance fee? The fee is 60 Turkish liras. The city is open every day, the visiting hours 08:30-17:30. The terrain is quite large, I'd recommend allotting at least 3-4 hours for your visit.
Kılık kıyafet nasıl olmalı? Çok iyi bir outdoor ayakkabısı giymenizi tavsiye ederim. Çok fazla dikenli bitki var. Onun dışında bana denk gelmese de taşlık alanlarda mutlaka yılanlar ve akrepler de yaşıyorlardır. O yüzden kapalı ayakkabı ve tırmanmaya elverişli giysilerle gitmenizi öneririm.
Giriş ücreti. Büyükler için 60 Türk lirası, çocuk indirimi vardır ama kaç olduğuna bakmadım. Her gün açık. 08:30-17:30 saatleri arasında gidilmesi gerekir. Arazisi oldukça geniş. En az 3-4 saatinizi ayırmanızı öneririm.
Is It Worth Seeing? Since Xanthos is a bit secluded, it's not too crowded. But if you ask me, it's definitely a must-visit place if you're in the area. Especially the necropolis section is very impressive.
Where to eat in Kınık? There are several restaurants nearby. I chose this place because it was very close to the ancient city and the Tripadvisor reviews were positive. The food was delcious, the service was great, and I'm glad I chose this restaurant.
Gitmeye değer mi? Xanthos biraz kuytuda kaldığı için çok fazla kalabalık olmaz. Ama bana sorarsanız kesinlikle gidilip görülmesi gereken bir yer. Özellikle nekropol kısmı çok etkileyici.
Kınık'ta nerede yenir? Xantos yakınlarında birkaç lokanta var. Ben hem yolumun üstünde olduğu için hem de Tripadvisor yorumları olumlu olduğu için burayı tercih ettim. Pek et yiyen biri değilim ama galiba dağda taşta dolaşmak yiyecek tercihlerimi değiştirebiliyor. Yemekleri lezzetliydi, memnun kaldım ve tavsiye ederim.
Resources:
1. LİKYA ve PERSLER (ŞÜKRÜ ÖZÜDOĞRU) https://www.academia.edu/8263306/L%C4%B0KYA_ve_PERSLER
2. Worldhistory ansiklopedisi - Likya bölümü https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-971/likya/
3. Arkeoloji dünyası http://www.arkeolojidunyasi.com/bolgeler/lykia.html
4. Sabah - Likya'nın kahraman savaşçıları https://www.sabah.com.tr/akdeniz/2013/03/17/likyanin-kahraman-savascilari-xanthoslular
5. Wikipedia https://en.wikipedia.org/wiki/Et_tu,_Brute%3F
6. Kültür portalı https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/xanthos
7. Wikipedia https://tr.wikipedia.org/wiki/Skamandros
8. Archaeologs https://www.archaeologs.com/w/xanthos/tr
9. Wikipedia https://tr.wikipedia.org/wiki/Sarpedon
Yararlanılan kaynaklar:
1. LİKYA ve PERSLER (ŞÜKRÜ ÖZÜDOĞRU) https://www.academia.edu/8263306/L%C4%B0KYA_ve_PERSLER
2. Worldhistory ansiklopedisi - Likya bölümü https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-971/likya/
3. Arkeoloji dünyası http://www.arkeolojidunyasi.com/bolgeler/lykia.html
4. Sabah - Likya'nın kahraman savaşçıları https://www.sabah.com.tr/akdeniz/2013/03/17/likyanin-kahraman-savascilari-xanthoslular
5. Wikipedia https://tr.wikipedia.org/wiki/Et_tu,_Brute%3F
6. Kültür portalı https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/xanthos
7. Wikipedia https://tr.wikipedia.org/wiki/Skamandros
8. Archaeologs https://www.archaeologs.com/w/xanthos/tr
9. Wikipedia https://tr.wikipedia.org/wiki/Sarpedon
I wanted to add the section for the sources that I used on my post. Actually if you have read my previous posts, you know that I workes as a tour guide in the region for a few years. So I still remember many details about these cities because I have explained them to tourists many times before. However, I decided that it would be appropriate to cite the sources of historical information. I tried to include sources that I found reliable.
Yazıma yararlandığım kaynaklar bölümünü eklemek istedim. Aslında daha önceki yazılarımı okuduysanız bölgede birkaç sene tur rehberliği yaptığımı biliyorsunuzdur. Yani aslında bu şehirlerle ilgili detayları çok kez turistlere anlattığımdan hala çoğu şey aklımda. Yine de tarihi bilgilerden bahsederken kaynak belirtmenin uygun olacağına karar verdim. Bu yüzden güvenilir bulduğum kaynaklara yer vermeye çalıştım.
It was an effective trip for me. Actually, I was planning to stay in a hostel in Pınara and write about the city that is known as the religious capital of Lycia. But later on I changed my mind and decided to visit my friend in Elmalı since it was on my way. I hope to have the opportunity to visit the museum there and share my impressions and photos with you.
Benim için etkili bir gezi oldu. Aslında geceyi Pınara'da bir pansiyonda kalıp Likya'nın dini başkentliğini yapmış olan o kentin hakkında da yazmayı planlıyordum. Ama sonradan karar değiştirip yolumun üstünde olduğundan Elmalı'daki arkadaşımı ziyaret etmeye karar verdim. Umarım oradaki müzeyi gezme fırsatı bulur ve fotoğraflarla izlenimlerimi sizlerle paylaşırım.
The trip to Xanthos was my attempt to come back to life. I hope you enjoyed it. Thank you for reading.
Xanthos gezisi benim hayata dönme çabamdı. Umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.