---

Hello everyone!!!

I hope you are well or are trying to be well. I'm doing just fine. I'm currently playing a game that has the potential to annoy Nabi, Hollow Knight. You know, I've become a master of incompetence and I'm sure Nabi is inwardly marvelling as he watches my every step. ‘Is it really that hard?’ I can bet that he is thinking.

---

The last time I played this game, I was new to gaming in general and I was pretty bad at it. But I can tell you that I definitely got worse as time went on. Isn't it funny? 😂 I don't want to keep diving into theHunter right now, so I thought I'd try the games in my library in order. My first choice was Hollow Knight. The music on the start screen blew me away. It has a calming and peaceful sound. It made me feel like I could stay on that screen for hours.

Then Nabi showed me that I could change the game background. I loved that flaming piece so much, I couldn't get enough of looking at it for a while. But the real adventure hadn't started yet; I started the story from the beginning because I didn't remember anything.

---

As soon as the game started, I found myself in an alien world. Since I didn't have the map in my hand, I was wandering around with my eyes closed. At first, since I didn't have anything, the money I had was accumulating but it felt like there was nothing to buy. Everything looked very expensive, but whatever I bought at that moment would benefit me immensely. After a few tries, I miraculously remembered where the mapmaker was and headed in the right direction. As soon as I got the map, I started collecting the missing pieces. It was a real relief to get the talisman that showed where I was on that map. I could finally move with a little more confidence.

---

Now that I had the map and the missing talismans, I started to feel a little more free. In this game, there is no such thing as running away as soon as you see money. Finding money is the key because everything in the game is somehow connected to money. I collected everything that caught my eye in the places I visited and luckily I noticed a detail I had forgotten. There was a secret passage behind a wall. This was a wall on the right side that collapsed with a few of my hits and opened a new path. These games are always full of little surprises, but at that moment I wasn't really expecting it. Another discovery!

---

After moving on, I met a character called Myla, who sang a song that she could remember the words to, and it was quite impressive. Obviously, I won't write the words Myla sang, but it was really interesting and a bit creepy. After a short chat with her, I went back to the shop to see what I could buy.

---

At this point I realised that it was possible to listen to the character of the long insect before seeing the list. I found out that this insect was actually the cartographer's wife. Learning such fine details increased my interest in the game's story.

---

As I started to get used to the mechanics of Hollow Knight, I remembered that the map updates when you sit down on a bench. I was surprised to realise that my lives were also filling up; this small detail made the game more manageable because some moments could be quite challenging. The world design of this game, especially the insect-themed world, is impressive and thought-provoking in every detail.

---

And finally I reached the first end-of-chapter monster, or at least I think so: this big guy looked really aggressive. But fortunately it wasn't difficult to analyse his movements. Although it was a bit of a challenge at first, after a few tries I realised the mistakes I was making and corrected them. As I got to know his attacks better, dodging according to his movements and counterattacking at the appropriate times was the key to the strategy. It took me about 3 minutes to defeat him, but I can say that these 3 minutes were spent to the fullest.

---

The reward I received for defeating this giant insect was definitely satisfying. So satisfying that I couldn't help but defeat this creature again and again the next time I played. I mean, to be honest, I defeated it a few times. The rewards you get and the little discoveries throughout the game are one of my favourite things about Hollow Knight. The way the game rewards you makes you feel a little stronger every step of the way, and that makes you want to continue the adventure.

---

Lastly, I discovered an area in the game where there are caterpillars hidden in unexpected corners of the game, very close to the top left corner of the map. Each caterpillar you save earns you a reward, which shows how generous the game is. As each caterpillar continues on its own journey, opening new paths for the player, these little surprises keep the interest in the game alive.

---

This first Hollow Knight boss and world design seemed to me to offer an atmosphere that draws the player in. Every detail, every reward encourages you to go a little further. Even as I was describing these experiences, I wanted to go back to that world. Let's see what I will discover in the next adventure.

I will continue to share these discoveries with you.

That's all from me for now, see you later. Take care of yourself, stay with health and love and please remember that;

You are the only one of you.

Herkese merhaba!!!

Umarım iyisinizdir ya da iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Ben gayet iyiyim. Şu sıralar kafamı dağıtmak için oynarken Nabi'yi sinir etme potansiyeli taşıdığım bir oyun oynuyorum: Hollow Knight. Biliyorsunuz, beceriksizlik konusunda adeta bir usta oldum ve eminim Nabi her adımımı izlerken içten içe hayret ediyordur. "Gerçekten bu kadar zor mudur ya?" diye düşündüğüne kalıbımı basabilirim.

---

Bu oyunu en son oynadığımda, genel olarak oyun oynamaya yeni başlamıştım ve haliyle oldukça kötüydüm. Ama şunu söyleyebilirim ki, zaman geçtikçe kesinlikle daha da kötü oldum. Komik değil mi? 😂 Şu sıralar sürekli theHunter'a dalıp gitmek istemiyorum. O yüzden dedim ki, kütüphanemdeki oyunları sırayla deneyeyim. İlk seçimim Hollow Knight oldu. Başlangıç ekranındaki müzik ise beni benden aldı. Sakinleştirici ve huzur verici bir tınıya sahip. Sanki o ekranda saatlerce kalabilirmişim gibi hissettirdi.

Daha sonra Nabi, oyun arkaplanını değiştirebileceğimi gösterdi. O alev gibi olan arkaplanı çok sevdim. Bir süre bakmaya doyamadım. Ama asıl macera henüz başlamamıştı; hikâyeye baştan başladım çünkü hiçbir şey hatırlamıyordum.

---

Oyun başlar başlamaz kendimi yabancı bir dünyada buldum. Harita elimde olmadığından, sanki gözlerim kapalı bir şekilde etrafta dolanıyordum. İlk zamanlar hiçbir şeyim olmadığından, elimdeki paralar biriken birikene ama alacak bir şey yok gibi hissettiriyordu. Her şey çok pahalı görünüyordu ama o an ne alırsam alayım, bana fazlasıyla yarar sağlayacaktı. Birkaç denemeden sonra mucizevi bir şekilde haritacının nerede olduğunu hatırladım ve doğru yola yöneldim. Haritayı alır almaz, eksik parçaları da toplamaya başladım. O haritada nerede olduğumu gösteren tılsımı almak gerçekten de rahatlatıcı oldu. Sonunda biraz daha güvenle hareket edebilecektim.

---

Artık elimde harita ve eksik tılsımlar tamamlandığında, biraz daha özgür hissetmeye başladım. Bu oyunda para görür görmez kaçmanız diye bir şey yok. Para bulmak işin kilit noktası çünkü oyunda her şey bir şekilde parayla bağlantılı. Gezdiğim yerlerde gözüme ilişen her şeyi topladım ve şans eseri unuttuğum bir detayı da fark ettim. Bir duvarın ardında gizli bir geçit vardı. Bu, sağ tarafta birkaç vuruşumla yıkılan bir duvardı ve yeni bir yol açtı. Her zaman bu oyunlar küçük sürprizlerle dolu olur, ama o an gerçekten beklemiyordum. Bir keşif daha!

---

İlerledikten sonra, Myla adlı bir karakterle karşılaştım. Sözlerini hatırlayabildiği kadar söylediği şarkı, oldukça etkileyiciydi. Açıkçası Myla'nın söylediği sözleri çevirmeyeceğim, ama gerçekten ilginç ve biraz ürkütücü bir havası vardı. Onunla kısa bir sohbetten sonra tekrar dükkâna döndüm. Ne alabileceğime bir göz atmak istedim.

---

Bu sırada listeyi görmeden önce o uzun böcek karakterini dinlememin mümkün olduğunu fark ettim. Anladım ki, bu böcek aslında haritacının eşiymiş. Böylesine ince detayları öğrenmek oyunun hikâyesine olan ilgimi artırdı.

---

Hollow Knight’ın mekaniklerine alışmaya başlarken, oturaklara oturduğunuzda haritanın güncellendiğini hatırladım. Canlarımın da dolduğunu fark etmek beni şaşırttı; bu küçük detay, oyunu daha katlanabilir bir hale getirdi çünkü bazı anlar oldukça zorlu geçebiliyordu. Bu oyunun özellikle böcek temalı dünya tasarımı, her bir detayıyla etkileyici ve düşündürücü.

---

Ve sonunda ilk bölüm sonu canavarına ulaştım, yani en azından ben öyle olduğunu düşünüyorum: Bu koca adam gerçekten saldırgan görünüyordu. Ama neyse ki hareketlerini analiz etmek zor olmadı. İlk başta beni biraz zorlasa da, birkaç denemeden sonra yaptığım hataları fark ettim ve bunları düzelterek ilerledim. Saldırılarını daha iyi öğrendikçe, onun hareketlerine göre kaçmak ve uygun zamanlarda karşı saldırıya geçmek stratejinin anahtarıydı. Yenmesi yaklaşık 3 dakikamı aldı, ama bu 3 dakika dolu dolu geçti diyebilirim.

---

Bu dev böceği yendikten sonra aldığım ödül ise kesinlikle tatmin ediciydi. O kadar tatmin ediciydi ki, bir sonraki oynayışımda bu yaratığı tekrar tekrar yenmekten kendimi alamadım. Yani dürüst olmak gerekirse, onu birkaç kez yendim. Elde ettiğiniz ödüller ve oyun boyunca küçük keşifler, Hollow Knight'ın en sevdiğim yanlarından biri. Oyunun sizi ödüllendirme şekli, her adımda biraz daha güçlü hissetmenizi sağlıyor ve bu, maceraya devam etme isteğini artırıyor.

---

Son olarak, oyun içinde hiç beklemeyeceğiniz köşelerde gizlenmiş tırtılların olduğu bir alan keşfettim. Bu tırtıllar, haritanın üst sol köşesine oldukça yakın bir bölgede bulunuyorlar. Kurtardığınız her bir tırtıl, size bir ödül kazandırıyor ve bu da oyunun ne kadar cömert olduğunu gösteriyor. Her bir tırtılın kendi yolculuğuna devam etmesi, oyuncuya yeni yollar açarken, oyunun sunduğu bu minik sürprizler oyuna olan ilgiyi canlı tutuyor.

---

Hollow Knight’ın bu ilk bölüm sonu canavarı ve dünya tasarımı, oyuncuyu içine çeken bir atmosfer sunuyor gibi göründü bana. Her bir detay, her bir ödül sizi biraz daha ileriye götürmeye teşvik ediyor. Tüm bu deneyimlerimi anlatırken bile tekrar o dünyaya dönmek istedim. Bakalım bir sonraki macerada neler keşfedeceğim?

Bu keşifleri de sizinle paylaşmaya devam edeceğim.

Şimdilik benden bu kadar daha sonra görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlık ve sevgiyle kalın ve lütfen unutmayın ki;

Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.