English
Türkçe bölüm için lütfen buraya tıklayın.
Hello everyone!!!
I hope you are well or are trying to be well. I am a little bit better. Especially spending time with the person I love is very healing for me. Recently, Nabi and I have been on a journey together and I enjoy it very much. I think it would be right to say that we are building our world in Minecraft.
When I first heard about this game, which was years ago, it seemed ridiculous. I mean, it's just a ‘game’ with blocks, right? But I realised that this is not the case. I especially liked the way @pravesh0 explained things to me tirelessly. We are constantly creating or breaking things.
The first thing I remember was Nabi looking around for a place to settle down. We found it without much searching and Nabi had already set up the house. I mean, at least I didn't realise what was going on. He was just telling me, ‘Beril, cut down a tree,’ and I was doing it.
Unlike me, he had a normal appearance, by the way, and if you want to see me, I can say that I am Zombie and you can look at this post. Of course, later on, I turned into a chicken, I don't know how, but that's okay. Anyway. Then Nabi said we should go digging and find some coal and iron. Isn't that great? We were going to jump from the stone age to the iron age.
I may have harassed him a bit on the way upstairs, home. But just a little 👌. What we found downstairs was also incredible for me. It's a game I've never known and never been interested in before, so everything is still interesting.
We found a lot of watermelon seeds and stuff down there. Of course, Nabi planted them right away. I think there were some pumpkin seeds too.
I think this was our home view on the second day, if not the first day. I'm not sure, my first screenshot is from 21 October and there are many.
After Nabi developed us a bit more, we now had a space under our house, which we still haven't named or I have forgotten, where we stored everything. There were lots of cookers and chests and all these chests contained different things. I think it's great that we both have a similar sense of categorisation because before I even say something, Nabi understands it and either completes it or solves it.
He's not afraid to burn me with the flints we found during our excavations. I remember him laughing devilishly while he did it.
Look at this place. I can still hear the bad guy laughing. I think he even said something like, ‘This is your hell.’ I'm burning here and he's laughing.
After that, we focused entirely on starting our own farm, which meant animals, because we needed food that would keep us fuller for longer and give us more vitality. Fruit wasn't enough for that. So we did something about it.
Nabi even coloured a sheep with the dyes he obtained from flowers, and that sheep is still yellow. Even the sheep he mated with her are also yellow. I guess we won't have any white sheep soon! 😂😂😂😂 Just kidding, but I have in mind to paint one of them blue, if I can make it blue. Why not?
Oh, these chickens. Their voices are so annoying and when they see a wheat seed, that's all they focus on. Every once in a while I chop them up with my axe and to tell you the truth, it's kind of fun.
On the 23rd of October, this is what our farm looked like. I think we made great progress, or rather Nabi did, because he was showing me and doing it. By the time I got used to it and gained speed, he was already finishing it. That's why we can say that Nabi did everything in this photo.
Then we set off to find a village, to buy things and to find different types of trees. Nabi built a boat and we set sail. As we sailed, we were putting torches every now and then so that we would not forget our way, and to be honest, I don't remember seeing any of these torches on the way back.
We found this village. We even found a new type of flower and bought some. I wonder if I should paint one of the sheep this colour. 😂
I've also seen foxes around this village. I wish there was a way to take them and tame them at the time. I don't really remember if there is any possibility now, but it would have been really fun.
Then we brought villagers from this village to our settlement. Two boots and some preparation were enough for that. We would bring them in, feed them and reproduce them. We even have an inside joke about it, but it may not be appropriate to write here 😂 After feeding the villagers, they started making out in front of our eyes. The place was suddenly filled with hearts.
You see. Even Nabi had to look away... Just kidding. I just took a screenshot at that moment.
You would agree that when you have someone so smart with you, it is impossible for things not to progress. Sometimes it was difficult to keep up, but despite everything, we are now like in the photo below.
We waved at you. What more can we do, bro? 😂😂😂😂
On one of our trips to the sea, Nabi found and planted sugar cane. Now we have dozens of sugar cane. Of course, we continued after that and we still continue. I don't want this post to be too long, so I think this is enough.
For now, quickly, this was my Minecraft experience. It's a game that I've had a lot of fun with and really lost track of time. There were even times when both of our eyes hurt. My eyes still hurt.
That's all from me for now. See you in the next adventure. Take care of yourself, stay with health and love and please remember that;
You are the only one of you.
Herkese merhabaaa!!!
Umarım iyisinizdir ya da iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Ben biraz daha iyiyim. Özellikle de sevdiğim insanla zaman geçirmek bana çok iyi geliyor. Son günlerde ise Nabi ile birlikte atıldık bir yola ve ben bundan çok zevk alıyorum. Minecraft'ta dünyamızı inşa ediyoruz demek doğru olur sanırım.
Bu oyunu ilk duyduğumda ki bu yıllar önceydi, çok saçma gelmişti. Sonuçta sadece bloklar olan bir "oyun"du değil mi? Ama anladım ki durum sadece bu değil. Özellikle de @pravesh0'in hiç yorulmadan bana bir şeyleri anlatmasını çok sevdim. Sürekli bir şeyler yaratıyoruz veya parçalıyoruz.
İlk olarak hatırladığım şey Nabi'nin etrafta yerleşecek bir yer aramasıydı. Çok aramamıza gerek kalmadan bulmuştuk ve hatta Nabi çoktan evi kurmuştu bile. Yani en azından ben bunların ne ara olduğunu anlamadım. O bana sadece "Beril ağaç kes." diyordu ve ben yapıyordum.
O benim aksime normal bir görünüşe sahipti bu arada ve beni de görmek istereseniz Zombie olduğumu söyleyebilirim ve bu posta bakabilirsiniz. Tabii sonradan, nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde, tavuğa döndüm ama olsun. Neyse. Sonra Nabi kazmaya gitmemiz gerektiğini ve biraz kömür ve demir bulmamız gerektiğini söyledi. Harika değil mi? Taş çağından demir çağına atlayacaktık.
Yukarı, eve, çıkarken onu taciz etmiş olabilirim biraz. Ama azıcık 👌. Aşağıda bulduklarımız da inanılmaz şeylerdi benim için. Daha önce hiç bilmediğim ve ilgilenmediğim bir oyun olduğundan olsa gerek her şey ilgi çekici hâlâ.
Aşağıda karpuz çekirdekleri gibi bir sürü şey bulmuştuk. Tabii hemen Nabi bunları ekti. Sanırım bir de balkabağı çekirdekleri de vardı.
İlk gün olmasa da ikinci gün ev manzaramız bu şekildeydi sanırım. Emin değilim ilk ekran görüntüm 21 Ekim'e ait ve bir sürü var.
Nabi, bizi biraz daha geliştirdikten sonra artık evimizin altında adını hâlâ koymadığımız ya da benim unuttuğum ve her şeyi orada biriktirdiğimiz bir alana sahiptik. Bir sürü ocak ve sandık vardı ve bu sandıkların hepsi farklı şeyleri kapsıyordu. Sanırım ikimizin de benzer bir kategorilendirme anlayışının olması harika çünkü ben daha bir şeyi söylemeden Nabi onu anlayıp ya tamamlıyor ya da çözüyor.
Kazılarımızda bulduğumuz flintlerle beni yakmaktan da çekinmiyor bu arada. Bunu yaparken şeytani bir şekilde güldüğünü de hatırlıyorum.
Şuraya baksanıza. Kötü adam kahkahasını hâlâ duyabiliyorum. Hatta sanırım "Burası senin cehennemin." benzeri bir söz de söylemişti. Ben burada yanıyorum ama o gülüyor...
Daha sonrasında tamamen kendi çiftliğimizi kurmaya odaklandık. Bu da hayvanlar anlamına geliyordu çünkü bizi daha uzun süre tok tutan ve daha çok can veren yiyeceklere ihtiyacımız vardı. Meyveler bunun için yeterli değildi. Bu yüzden de biz de bir şeyler yaptık.
Hatta çiçeklerden elde ettiği boyalarla bir koyunu boyadı Nabi ve o koyun hâlâ sarı. Hatta onun çiftleşerek verdiği koyunlar da sarı. Sanırım yakında beyaz koyunumuz kalmayacak! 😂😂 Şaka şaka ama aklımda bir tanesini, mavi renk yapabilirsem, maviye boyamak var. Neden olmasın?
Ah bu tavuklar yok mu? Sesleri çok sinir bozucu ve buğday tohumu gördüklerinde tek odakları bu oluyor. Arada bir onları baltamla kesiyorum ve ne yalan söyleyeyim bu biraz eğlenceli.
23 Ekim'deki çiftliğimizin son hâli ise buydu. Bence harika yol aldık. Daha doğrusu Nabi aldı çünkü o bana hem gösteriyor hem de yapıyordu. Ben alışıp hız kazanana kadar ise o çoktan bitiriyordu. Bu yüzden bu gördüğünüz fotoğraftaki her şeyi Nabi yaptı desek yeridir.
Sonra ise köy bulabilmek, bir şeyler alabilmek ve farklı ağaç tipleri bulabilmek gibi amaçlarla yola koyulduk. Nabi bir bot yaptı ve denize açıldık. İlerlerken yolumuzu unutmamak için arada bir meşale koyuyorduk ve açıkçası dönerken bu meşalelerin hiçbirini gördüğümüzü hatırlamıyorum.
Bu köyü bulduk da. Hatta yeni bir çiçek tipi de bulduk ve birkaç tane aldık. Acaba koyunlardan birisini bu renge mi boyasam? 😂
Ayrıca bu köyün çevresinde tilki de gördüm. Keşke bunları alıp da evcilleştirmenin yolu olsaydı o anda. Şu anda ise gerçekten herhangi bir ihtimâl var mı hatırlamıyorum fakat gerçekten eğlenceli olabilirdi.
Daha sonra ise bu köyden kendi yerleşimimize köylü getirdik. İki tane bot ve biraz hazırlık bunun için yeterli oldu. Onları getirmek ve beslemek ile çoğaltacaktık. Hatta bununla ilgili bir inside joke'umuz da var fakat burada yazmak uygun olmayabilir 😂 Köylüleri besledikten sonra ise bizim gözümüzün önünde yiyişmeye başladılar. Etraf bir anda kalpler ile doldu.
Görüyorsunuz. Nabi bile kafasını çevirmek zorunda kalmış... Şaka şaka. Sadece öyle bir anda ekran görüntüsü almıştım.
Hak verirsiniz ki yanınızda bu kadar zeki birisi olduğunda bir şeylerin ilerlememesi imkânsız. Bazen ayak uydurmak da zordu açıkçası fakat her şeye rağmen şu anda aşağıdaki fotoğraftaki gibiyiz.
Size el salladık da. Daha ne yapalım kardeşim? 😂😂
Denize açıldığımız gezilerden birisinde Nabi su kamışı da buldu ve ekti. Şimdi ise onlarca su kamışımız var. Tabii buradan sonra devam ettik ve hâlâ da devam ediyoruz. Sadece bu yazının çok uzun olmasını istemediğimden bu kadar yeter diye düşünüyorum.
Şimdilik, hızlı bir şekilde, benim Minecraft deneyimim bu şekildeydi. Oldukça eğlendiğim ve gerçekten zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir oyun şimdilik. Hatta ikimizin de gözlerinin ağrıdığı zamanlar da oldu. Benim hâlâ ağrıyor.
Şimdilik benden bu kadar. Bir sonraki macerada görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlık ve sevgiyle kalın ve lütfen unutmayın ki;
Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.
Bütün medya Minecraft isimli oyundan ekran görüntüsüdür.
All media is screenshots from the game Minecraft.
All of my content is written in Turkish first and then with the help of translators and dictionaries below translated in English.
https://www.seslisozluk.net P.S. If you know English AND Turkish, I do that too... If you see a translation discrepancy that was on purpose. I did think this is as proper as I could do. Because there are many differences between these languages.
Not: Hem Türkçe hem de İngilizce biliyorsanız, ben de biliyorum... Eğer çeviri farklılığı görürseniz bunun bilinçli olduğunu bilin lütfen. Bunu yapabileceğim en uygun şekilde yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bu iki dil arasında çok fazla fark var.
https://www.deepl.com/translator