(TÜRKÇE)
Bir süredir ülkemizde meydana gelen deprem hakkında paylaşımlarda bulunuyorum.
Depremden etkilenen 10 ilimiz var. Acı çektiğini bildiğim insanlar varken başka konularda yazamıyorum. Deprem bölgesinde çalıştığım için haliyle konu deprem oluyor. Yazmak bana iyi geliyor. Düşüncelerimi her gün yarım saat ayırarak paylaşıyorum.
Dün ihtiyaç olduğundan Hatay’a geldiğimi söylemiştim. Bugün Hatay’da enkaz çalışmalarında görev aldım. Enkazda çalışmak bu dünyadaki en zor iş olsa gerek. Burada birçok alanda çalışmalar devam ediyor. Ben Rönesans rezidans olarak bilinen çok katlı bir apartmanın olduğu yerde bulundum.
Görevim: Çalışma sırasında ortaya çıkan anı, evrak tarzı parçaları toplamak. Ortaya bir albüm çıktığında kepçenin işaretiyle harekete geçiyordum. O fotoğraflara dokununca bir garip oluyor insan. Farklı duygular yaşadım. Tam olarak tarif edemiyorum. Çok üzüldüm. Belki öfkelendim. Sonra işime döndüm. Özenle o fotoğrafları silip konutun girişinde bulunan rafa dizdim.
(ENG)
I have been sharing about the earthquake that took place in our country for a while.
We have 10 provinces affected by the earthquake. I can't write about other subjects when there are people I know suffering. Since I work in an earthquake zone, the subject is earthquakes. Writing feels good to me. I share my thoughts every day for half an hour.
I said yesterday that I came to Hatay because of the need. Today, I took part in the wreckage studies in Hatay. Working in the wreckage must be the hardest job in this world. Work continues in many areas here. I have been in a multi-storey apartment known as the Renaissance residence.
My task: to collect the memories that arise during the study. When an album came out, I was taking action. It's weird when you touch those photos. I experienced different emotions. I can't fully describe it. I am really sad. Maybe I got angry. Then I returned to my work. I carefully deleted those photos and arranged them on the shelf at the entrance of the residence.
For the best experience view this post on Liketu