Good morning everyone. I woke up early in the morning. Today, I had to go to another district, to Şirinevler. I had work to do, so I got ready and hopped on the bus. Despite Istanbul's notorious traffic, I tried to clear my mind by looking out the window the whole way. When I arrived in Şirinevler, about half an hour of walking was waiting for me to reach my actual destination. Fortunately, I had my sneakers on; even this small detail would save the day.
Günaydın herkese. Sabahın erken saatlerinde uyandım. Bugün, başka bir ilçeye, Şirinevler’e gitmem gerekiyordu. İşim vardı, hazırlandım ve otobüse atladım. İstanbul’un o meşhur trafiğine rağmen, yol boyunca camdan dışarı bakıp zihnimi boşaltmaya çalıştım. Şirinevler’e vardığımda, asıl varacağım yere ulaşmak için yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüş beni bekliyordu. Neyse ki spor ayakkabılarımı giymiştim; bu küçük detay bile günü kurtaracaktı.
Walk in the Street of the City
Normally I prefer jogging paths or parks, but this time my route was all sidewalks. The noise of the cars, the horns, the braking sounds of the buses... Those who know Istanbul know: Traffic is like the pulse of this city. Although it is a bit tiring, it is also a pleasure to feel yourself "dancing with the city". As I walked, I noticed the little details around me: The colorful ornaments in the shop windows, the smiling barista in front of a café, even a cute stray cat that crossed my path. Sometimes, even in the most chaotic moments, it is good to stop and look around.
Şehrin Sokaklarındaki Yürüyüş
Normalde koşu yollarını veya parkları tercih ederim ama bu sefer rotam tamamen kaldırımlardan oluşuyordu. Arabaların gürültüsü, kornalar, otobüslerin fren sesleri… İstanbul’u bilenler bilir: Trafik, bu şehrin nabzı gibi. Biraz yorucu olsa da, insanın kendini “şehirle dans ederken” hissetmesi de ayrı bir keyif. Yürürken, etraftaki küçük detayları fark ettim: Vitrinlerdeki renkli süsler, bir kafenin önündeki gülümseyen barista, hatta yolda karşıma çıkan sevimli bir sokak kedisi. Bazen en kaotik anlarda bile, durmak ve etrafa bakmak iyi geliyor.
Work and Walk Balance
After finishing my work in about an hour, I prepared for another walk back. On the way to the bus stop, this time I slowed my pace a little more. I was tired, but the open air and movement were good for my body. I was lucky when I got on the bus because it was not too crowded. I sat by the window and carried the tiredness of the walk by resting.
İş ve Yürüyüş Dengesi
İşimi yaklaşık bir saatte hallettikten sonra, geri dönüş için yine yürüyüşe hazırlandım. Otobüs durağına giderken, bu kez adımlarımı biraz daha yavaşlattım. Yorulmuştum ama açık hava ve hareket, bedenime iyi gelmişti. Otobüse bindiğimde şanslıydım çünkü çok kalabalık değildi. Cam kenarına oturup, yürüyüşün verdiği yorgunluğu dinlendirerek taşıdım.
Homecoming Home: Enjoying the Silence
I got off the bus two stops before I reached home. My goal was to walk a little more and finish the day. When I got off the bus and stepped onto the streets of my neighborhood, the peace I felt was indescribable. Far from the chaos of the city, the silence filtering through the trees... The calmness of where I lived was like a thank you for that noisy Wednesday.
Eve Dönüş: Sessizliğin Tadını Çıkarmak
Eve varmadan iki durak önce indim. Amacım, biraz daha yürüyüp günü tamamlamaktı. Otobüsten inip mahallemin sokaklarına adım attığımda, hissettiğim huzur tarifsizdi. Şehrin karmaşasından uzak, ağaçların arasından süzülen sessizlik… Yaşadığım yerin sakinliği, o gürültülü Çarşamba gününe adeta bir teşekkür gibiydi.
My walk today reminded me of this: Sometimes we can't choose our route, but how we feel on the way is up to us. Whether in the heart of the city or on a forest path... The important thing is that your steps feel good to you.
Bugünkü yürüyüşüm bana şunu hatırlattı: Bazen rotamızı seçemeyiz ama yolda nasıl hissedeceğimiz bize kalmış. İster şehrin kalbinde, ister bir orman patikasında… Önemli olan, adımlarınızın size iyi gelmesi.
This Wednesday, get off one stop early on your way to work or school. Or take a short walk on your lunch break. Then share your experiences with the hashtag #WednesdayWalk. Let's see what your story has to tell.
Note: Don't forget your sneakers! 😊
Siz de bu Çarşamba, işe veya okula giderken bir durak erken inin. Ya da öğle aranızda kısa bir tur atın. Sonra deneyimlerinizi #WednesdayWalk etiketiyle paylaşın. Bakalım sizin hikayeniz ne anlatacak?
Not: Spor ayakkabılarınızı sakın unutmayın! 😊