EN
Greetings,
We make decisions based on certain thoughts, right or wrong. Our thoughts are the impulses created by our minds that lead us to our goals and intentions in the real life we live. Sometimes we even have moments of self-doubt. In fact, even doubt is an element of our thoughts. Failure to recognize what others see in us, what we see in ourselves, leads to our own doubts. When someone else says to you, “You have beautiful eyes,” why don't we want to believe it? It's not that we don't believe the other person, it's that we doubt our own confidence.
I don't understand why an individual should value others more than themselves. Isn't that unfair to ourselves, to our feelings and thoughts? We should stop hearing and expecting from others the beauty that is inherent or inherent in ourselves. Let's not try to give more value in order to get people's attention and love. Because when the other person gives you the slightest pain and sadness, all your caring will disappear.
What needs to be done in terms of value is to balance the value you give to yourself and the value you give to others. We can value others when we devote our free time and time to them. But because of unmet feelings and unsatisfied needs, both parties cannot enjoy life and be happy.
People's self-belief and self-confidence can be understood from the unconditional value they place on themselves. People succeed when they love themselves, are at peace with themselves and respect themselves. Also, anyone who thinks like this is not much affected by what others think. I always try to see my rights and wrongs in life by accepting myself as I am. This is a smart and healthy roadmap for the weaknesses and strengths I see in myself.
Let's face it. We all have our strengths and weaknesses, and we all have right or wrong choices. This is perfectly natural and possible. The right and wrong choices we make can affect not only us but also the people around us. Especially in bilateral relationships, seeing oneself right, not forgiving the other person, hurting their feelings can create deep scars on both sides.
There are times when we don't feel good about ourselves spiritually. Or there may be points where we are uncomfortable with our physical appearance. First of all, accepting that we are aware of these will be a stepping stone to solving the problems. Our actions and behaviors in life are the result of our thoughts. Even our correct and positive thinking shows the measure of the value we give to ourselves. Even when one of my inner voices tells me that I'm going to feel bad, it's just to warn me. But I listen to the voice that supports my dreams and passions.
Now I go to my room, which I painted with my own hands in the color of a happy dream. I take my black and beige backpack made from the fabric of the bed sheets. I put my tea with bergamot in a thermos. I go on the road. I walk in the forest. I go to the top of the nature. From the top I watch the deep blue sea and the white clouds looking down at me with a smile. I come to the most beautiful green grass I can find. I walk barefoot on that grass. Then I lay my body on the grass and rest. Come on, join me, let's increase our value.
TR
Selamlar,
Yanlış veya doğru, bazı düşünceler doğrultusunda kararlarımızı veriyoruz. Düşüncelerimiz, yaşadığımız gerçek hayatta, bizleri amaç ve niyetimize götüren, aklımızın yarattığı dürtülerimizdir. Bazen kendimizden bile şüphe ettiğimiz anlarımız oluyor. Aslında şüphe bile o düşüncelerimizin bir unsurudur. Başkalarının bizde gördüğü, kendimize ait olan özelliği fark edememek, kendi şüphelerimizi de ortaya çıkarır. Bir başkası size "Gözleriniz çok güzel." dediğinde, neden inanmak istemiyoruz? Bu durum aslında, karşımızdaki kişiye inanmamaktan geçmiyor, kendimize olan güvenden şüphe ettiğimiz anlamına geliyor.
Bir bireyin kendisinden çok başkalarına daha fazla değer vermesini anlayamıyorum. Bu kendimize, duygularımıza ve düşüncelerimize yaptığımız haksızlık olmuyor mu? Kendi içimizde doğuştan ya da sonradan var olan güzellikleri, başkalarından duymayı ve beklemeyi bırakmalıyız. İnsanların ilgisini, sevgisini almak için, daha fazla değer verme çabası içinde olmayalım. Çünkü karşınızdaki insan size en ufak bir acı ve üzüntü verdiğinde, tüm değer verişleriniz yok olacaktır.
Değer konusunda yapılması gereken şey ise, hem kendinize hem de başkalarına verdiğiniz değeri dengede tutabilmektir. Karşımızdaki kişilere verdiğimiz değeri, boş vakitlerimizi ve zamanımızı onlara ayırdığımız zaman yapabiliriz. Ama bu zamanda yapılan, karşılanmamış duygular ve giderilemeyen ihtiyaçlar yüzünden her iki tarafta hayattan keyif alamaz ve mutlu olamaz.
İnsanların kendilerine olan inancı ve özgüveni, kendisine vereceği koşulsuz değerden anlaşılır. Kişiler, kendilerini sevdiklerinde, kendiyle barışık olduklarında ve kendilerine saygı duyduklarında başarılı olurlar. Ayrıca böyle düşünen herkes, başkalarının ne düşündüğünden çok fazla etkilenmez. Ben her zaman hayattaki doğrularımı ve yanlışlarımı, kendimi olduğum gibi kabul ederek görmeye çalışırım. Bu durum kendimde gördüğüm zayıf ve güçlü yönlerim için akıllı ve sağlıklı bir yol haritasıdır.
Kabul edelim. Hepimizin zayıf ve güçlü yönleri olabildiği gibi, doğru ya da yanlış tercih seçimleri de olabiliyor. Bu son derece doğal ve olası bir durumdur. Yaptığımız doğru ve yanlış tercihler, sadece bizi değil çevremizdeki insanları da etkileyebilir. Özellikle ikili ilişkilerde, kişinin kendini haklı görmesi, karşısındakini affetmemesi, duygularını inciltmesi, her iki tarafta da derin izler yaratabilir.
Ruhen kendimizi iyi hissetmediğimiz zamanlar olur. Ya da fiziksel görüntümüzden rahatsız olduğumuz noktalar olabilir. İlk olarak bunların bilincinde olduğumuzu kabullenmek, problemlerin çözümünde bize basamak olacaktır. Hayatta yaptığımız hal ve hareketlerimiz düşüncelerimiz sonucunda ortaya çıkar. Doğru ve pozitif düşünmemiz bile, kendimize verdiğimiz değerin ölçüsünü gösterir. Her ne kadar içimdeki oluşan seslerden biri bana, kötü hissecedeğimi söylese de, bu beni uyarmak içindir. Ama ben, hayallerimi ve tutkularımı destekleyen sese kulak veririm.
Şimdi kendi ellerimle mutlu rüya rengine boyadığım odama geçiyorum. Çarşaf örtülerin kumaşından yapılan siyah bej rengindeki sırt çantamı alıyorum. İçine termosta bergamotlu olan çayımı koyuyorum. Yola çıkıyorum. Ormanda yürüyorum. Doğanın en tepesine çıkıyorum. Tepeden o masmavi denizi ve bana sanki gülümseyerek bakan beyaz bulutları izliyorum. Bulduğum en güzel yeşil çimenlerin yanına geliyorum. O çimenlerin üstünde çıplak ayakla yürüyorum. Sonra bedenimi çimenlere yatırarak, dinleniyorum. Hadi sizde bana katılın, değerimizi artıralım.