Hi Friends
As I mentioned in my travel posts last year, I don't like the vacation format that goes between hotel, sea and foods. I want to discover new places at homeland or abroad as much as possible. Before the pandemic, I traveled abroad every year. However, the pandemic caused millions of people, including me, to change their travel plans for at least 2 years. After the pandemic, it was time for me to start traveling abroad. Last year, I did this by going to Thessaloniki, Greece. This year, my first choice for traveling abroad was again Thessaloniki and some of Cycladic Islands in Greece. In the seventh part of my travel post series, I will write about Archaeological Museum and Kolymbithres Beach of Paros, one of the Cyclades Islands.
Merhaba Arkadaşlar
Geçen seneki seyahat yazılarımda da belirttiğim gibi otel, deniz ve yemek arasında geçip giden tatil anlayışını sevmiyorum. Yurtiçinde veya yurtdışında mümkün olduğunca yeni yerler keşfetmek istiyorum. Pandemiden önce her yıl yurtdışı seyahatleri yapan biriydim. Fakat, pandemi benim gibi dünyada milyonlarca insanların seyahat planlarını en az 2 yıl değiştirmesine sebep oldu. Pandemiden sonra benim için artık yurtdışı seyahatlerime başlamanın zamanı gelmişti. Geçen sene bunu Yunanistan’ın Selanik şehrine giderek gerçekleştirdim. Bu yılki ilk yurtdışı seyahat tercihim yine Yunanistan ve Yunanistan’ın birkaç Kiklad Adası oldu. Gezi yazımın yedinci bölümünde sizlere Kiklad Adaları’ndan biri olan Paros adasının Arkeoloji Müzesi ve Kolymbithres Plajı’ndan bahsedeceğim.
After leaving the Panagia Ekatontapiliani church, we continued our walk in Parikia. Walking a little bit up from behind the church, we came across Archaeological Museum of Paros. It was impossible for Paros not to have an archaeological museum anyway because even as we walked around, we saw shaped marbles from the Ancient Greek period of the islands. Some people even used this marble in the construction of their own houses. You can visit every part of the museum for a fee of around three EUR. Some of the important remains exhibited in the museum are;
Panagia Ekatontapiliani kilisesinden ayrıldıktan sonra Parikia’da yürüyüşümüze devam ettik. Kilise’nin arkasından biraz yukarı doğru yürüdükten sonra karşımıza Paros Arkeoloji Müzesi çıktı. Zaten Paros’da bir arkeoloji müzesinin olmaması imkansızdı çünkü gezerken bile sağda solda adanın Antik Yunan zamanından kalma şekil verilmiş mermerler gördük. Kimileri bu mermerleri kendi evlerinin yapımında bile kullanmış. Üç EUR gibi bir ücretle müzenin her yerini gezebiliyorsunuz. Müzede sergilenen bazı önemli kalıntılar;
Marble Statue of Gordon
Marble Statue of Gordon
Marble Statue of Gordon
Two Marble Relief Plaques
Marble Statue of Nike
Colossal Marble Statue of Artemis
Large Amphora
The remains in this archaeological museum include ones from the Neolithic period to the early Christian period, obtained from excavations on the islands of Paros and Antiparos; Cycladic figures, mosaics and archaic marble statues. After staying at the archaeological museum for about half an hour, we started walking towards the port. Our check-in time was approaching. Since transportation in the islands is not as developed and frequent as in the metropols, we were going to rent a car to tour around Paros and reach the hotel. We rented a car from a rent-a-car company close to the port for 35 EUR per day and reached the hotel, which was a five-minute drive away. After resting a little at the hotel, we went to Livadia Beach, which was within walking distance of the hotel.
Bu arkeoloji müzedeki kalıntılar, Paros ve Antiparos adalarında yapılan kazılardan elde edilmiş, Neolitik dönemden erken Hristiyanlık zamanına kadar olan kalıntılarla; Kiklad figürleri, mozaikleri ve arkaik mermer heykelleri kapsamaktadır. Yaklaşık yarım saat arkeoloji müzesinde gezdikten sonra limana doğru yürümeye başladık. Check-in saatimiz yaklaşıyordu. Adalarda ulaşım büyükşehirlerdeki gibi gelişmiş ve sık olmadığından, Paros adasını gezmek ve otele ulaşım için araba kiralacayacaktık. Limana yakın bir rent-a-car firmasından günlük 35 EUR’a araba kiraladık ve araba ile beş dakikalık mesafede olan otele ulaştık. Otelde biraz dinlendikten sonra otele yürüme mesafesinde olan Livadia Plajı’na gittik.
The beach was not bad, but as there are better beaches to swim in the whole island of Paros, we went back to the hotel. We took a few things and set off towards Kolymbithres Beach, which is 8 km away. We arrived at the beach around two o’clock in the afternoon. The road to the entrance of the beach is a bit difficult. There are rocks in some parts of the sea around Kolymbithres Beach. This makes the beach somewhat interesting. We parked the car and then walked to the beach. If you want, you can bring your own umbrella, towel, sunbed etc. and settle in a suitable place. No one in Greece would say something against this. We rented sunbeds and stayed on the beach for about two hours, sometimes swimmed in the beautiful Aegean Sea.
Plaj fena değildi ama Paros adası genelinde denize girilecek daha güzel plajlar olduğu için otele geri döndük. Birkaç eşya alarak 8 km uzaklıktaki Kolymbithres Plajı’na doğru yola çıktık. Öğleden sonra saat iki gibi plaja vardık. Plajın girişindeki yol biraz sıkıntılıydı. Kolymbithres Plajı’nın etrafında denizen bazı yerlerinde kayalıklar bulunmaktadır. Bu durum plajı ilginç kılmaktadır. Arabayı park ettik sonra plaja yürüdük. İsterseniz plaja kendi şemsiye havlu, şezlong vs eşyalarınızı getirip uygun bir yere yerleşebilirsiniz. Yunanistan’da buna kimse bir şey diyemez. Biz sezlong kiraladık ve yaklaşık iki saat plajda kaldık, arada bu güzel Ege denizine de girdik.
We left the beach around four o’clock and headed back to the hotel. After resting at the hotel, we headed to our next destination for dinner around six o’clock. See you in the next post of my Greece tour. All photos in this post belong to me. Thank you for reading.
Saat dört gibi plajdan ayrıldık ve otele geri döndük. Otelde dinlendikten sonra saat altı gibi akşam yemeği için bir sonraki destinasyonumuza doğru yola çıktık. Yunanistan turumun bir sonraki yazısında görüşmek üzere. Bu yazıdaki tüm fotoğraflar bana aittir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.